Hz. Eyyub'un Şeytan'ın vesvesesinden Allah'a sığınması
HZ. EYYUB'UN ŞEYTAN'IN VESVESESİNDEN ALLAH'A SIĞINMASI




 
Eyyub(a.s) kıssasının anlaşılmasında problem oluşmuş yerlerden bir tanesi de Hz. Eyyub'un şeytan'ın eziyetinden Allah'a sığındığı bölümdür. "Vezkur abdenâ eyyûbe, iz nâdâ rabbehû ennî messeniyeş şeytânu bi nusbin ve azâb"   "Kulumuz Eyyub'u da an. O, Rabbine: Doğrusu şeytan bana bir yorgunluk ve eziyet verdi, diye seslenmişti."[i]
Müfessirler, mezkûr ayetteki, Eyyub'un, Şeytan'dan, Allah'a sığınırken yaptığı münacâtında geçen sözlerinin tefsirinde ihtilaf etmişlerdir. "Âlimlerin bu mevzuda şu iki görüşleri bulunmaktadır: a) Eyyûb (a.s)'un bedenini saran, o acılar ve hastalıklar, şeytanın fiilinden dolayı meydana gelmiştir. b) Bunlar, Allah'ın fiilinden ötürü meydana gelmişlerdir. Bu ayette şeytana mal edilen bu azâb, onun, vesvese ve kötü düşünceleri Hz. Eyyûb (a.s)'un kalbine atmasından doğan azâbtır."[ii]
Birinci görüşte olan müfessirleri bu görüşe yönlendiren husus, Tevrat'ta yer alan Eyyub kıssasındaki; Eyyub'un(a.s) başına gelen belalarda Şeytanın, Allah ile diyalogu ve bunun akabinde yine Allah'ın izniyle Şeytan'ın, Eyyub'u(a.s) belalara duçar kılması anlatımından kaynaklanmaktadır. Tevrat'taki kıssada Şeytan, Allah'ın izniyle ve istediği şekilde Hz. Eyyub'u musibete uğratmaktadır. "RAB Şeytan'a, "Peki" dedi, "Sahip olduğu her şeyi senin eline bırakıyorum, yalnız kendisine dokunma." Böylece Şeytan RAB'bin huzurundan ayrıldı."[iii]
Kur'an noktai nazarından bakıldığında böyle bir olgu mümkün değildir. Şeytan'ın insanlar üzerindeki etkisini Kur'an-ı Kerim şöyle beyan ediyor: "İş bitirilince, Şeytan diyecek ki: "Şüphesiz Allah size gerçek olanı vaat etti, ben de size vaat ettim ama size yalancı çıktım. Zaten benim size karşı bir gücüm yoktu. Ben, sadece sizi (inkâra) çağırdım, siz de benim davetime hemen koştunuz. O halde beni yermeyin, kendinizi yerin. Ne ben sizi kurtarabilirim, ne de siz beni kurtarabilirsiniz! Kuşkusuz daha önce ben, beni (Allah'a) ortak koşmanızı reddettim." Şüphesiz zalimler için elem verici bir azap vardır."[iv]  
Hal böyleyken müfessirlerin birçoğu Tevrat'ta anlatılan kıssadaki, Şeytan'ın Eyyub'a(a.s) gelen belalardaki aktif konumunu kabul ettikleri gibi bu durumu daha da abartan, Vehb İbni Münebbih kaynaklı İsrailiyat anlatımlarını nakletmektedirler.[v]
Bu aşamada Tevrat'ta yer alan Şeytan'ın, Eyyub peygamber'in uğradığı musibetlerle ilgili müessiriyeti görüşleri üzerinde durmak istiyoruz. Tevrat'ta yer alan Şeytan'ın, Hz. Eyyub'un uğradığı belalar üzerindeki hâkimiyeti anlatımının kaynağının; Yahudilerin, Babil sürgününde uğramış oldukları dini etkileşimler nedeniyle Tevrat'a daha doğru bir deyimle Tevrat'ın Eyyub kitabına sokulan, Zerdüşt/Mecusilik dini yansımaları olduğu kanaatindeyiz.
Çünkü Zerdüştlükte, Tanrı Ahura Mazda vardır ancak onun karşısında yine Ahura Mazda'nın yarattığı kötülüklerin yaratıcısı olan "Şeytan" konumundaki Angra-Mainyu vardır. "Tanrı Ahura-Mazda ve emrindeki melekler bütün canlıları iyiliğe ve güzele sevk ederken, Angra-Mainyu ve emrindeki şeytanlar da kötülüğe ve yanlış yola sevk etmektedirler. Dünyada bu iki kuvvet, mutlak hâkimiyeti sağlamak için birbirleriyle mücadele halindedirler. Bu kuvvetler, yalnız ahlâkî değil, metafizik olarak da anlaşılırlar. Pozitif bir kuvvetle, negatif bir kuvvet, yaratıcı bir kuvvetle, yıkıcı bir kuvvet ezelden beri karşı karşıya bulunmaktadırlar. Bunlar, çok vakit ezelde Zaman Tanrısından (Zervan'dan, Dehr'den) çıkan “İkizler”; Ahura Mazda, Angra Mainyu olarak da gösterilirler. Bazen, aydınlık ve karanlık olarak yan yana getirilirler. Aydınlığın efendisi Tanrı Ahura-Mazda, karanlığın efendisi Şeytan Angra-Mainyu sayılır. Bu zıt kuvvetlerin mücadelesinde, nihai zafer Ahura-Mazda'nın olacaktır."[vi]
Dolayısıyla Tevrat'ta yer alan Eyyub kıssasındaki Şeytan'ın, Eyyub aleyhindeki –ona bela verme, tanrı ile bu konuda diyalog ve anlaşma- etkisine dair anlatımlar, Zerdüşt/Mecusiliğin, Yahudiliğe uyarlaması olan ve Tevrat'a sonradan sokulmuş ya da sonradan derlenen Hz. Eyyub'un kıssasının, Zerdüşt/Mecusî[vii] tavrında yazıya geçirilmesinden kaynaklanmaktadır kanaatindeyiz. Dolayısıyla Tevrat'ta yer alan Eyyub(a.s) üzerindeki Şeytan'ın hegomanyası tasviri, Tevrat'ın Eyyub kitabına monte edilen muharref ifadeler olmaktan başka bir anlam ifade etmemektedir.
Bu konuda Mevdudi şunları kaydetmektedir: "Bu kitabın ilk iki babında Eyyub Peygamber'in Allah'dan korkan doğru ve mükemmel bir insan olarak gösterilmesi daha sonraki bölümlerde ise sanki şeytanın onun hakkındaki tahminleri doğru ve Allah'ın ondan beklediği iyi kulluk yanlış çıkmış gibi bir şikâyet ve isyan timsali olarak sunulması çok ilginçtir. Bu nedenle, bu kitap, kendisinin ne Allah'ın ne de Eyyub'un (a.s) sözü olmadığının, bilakis sonraları başka birisi tarafından yazılıp Kitab-ı Mukaddes'e dâhil edildiğinin apaçık bir delilidir."[viii]
Biz, Razî'nin kategorize ettiği ikinci görüşün müdafiiyiz. Bu nedenle Raz'i'nin bu konuda kaydettiklerini aktaralım: "İkinci görüş: Şeytanın, insanları hastalık ve acılara düşürme hususunda asla bir kudreti yoktur. Bunun delilleri şunlardır: a) Şayet biz, ölümün, hayatın, sıhhat ve hastalığın şeytan tarafından meydana getirildiğini kabul edecek olursak, bu durumda, meselâ bizden biri hayatını, ancak, şeytanın yapması sebebiyle elde etmiş olur ve yine meselâ, belki de elde ettiğimiz hayır ve mutlulukların tamamı şeytanın fiiliyle meydana gelmiş olur. Böyle olması halinde, hayatı-ölümü, sıhhat ve hastalığı verenin, Allah Teâlâ olduğunu bilme imkânını elde edemezdik. b)Şeytan, şayet böylesi şeye kadir ise, daha niçin, peygamberleri ve velileri öldürmek için çaba sarf etmiyor, onların evlerini barklarını harap etmiyor ve çocuklarını öldürmüyor?" c)Allah Teâlâ, şeytanın, "Zaten benim, sizin üzerinizde hiçbir hükmüm, nüfuzum da yoktur. Yalnız ben sizi çağırdım, siz de bana hemen icabet ettiniz"(14/22) dediğini nakletmiştir. Böylece şeytan, kendisinin, vesvese ve bozuk fikirler verme ve telkin etme dışında, beşer üzerinde bir güç ve kuvvetinin bulunmadığını açıkça ifade etmiştir. İşte bu da, Hz. Eyyûb (a.s)'u o hastalığa ve afetlere müptela kılanın Şeytan olduğunu söyleyenlerin görüşlerinin aksine delildir. İmdi eğer, birisi, "Bu halleri yapan Allah'dır, fakat Allah, bütün bunları, şeytanın talebine uygun olarak yapmıştır" demek niçin caiz olmasın?" derse, biz deriz ki: "Bu elem, acı ve hastalıkların yaratıcısının Allah olduğu mutlaka itiraf edildiğine göre, şeytanı bu hususta vasıta kılmanın faydası ve manası nedir? Tam aksine, doğru olan Eyyûb (a.s)'un, "Gerçekten şeytan beni, yorgunluğa ve azaba uğrattı" ifadesinden kastedilen, şeytanın, bozuk vesveseler ve bâtını bazı hatıralar atması sebebiyle, onu o çeşitli azâb ve sıkıntılara düşürmüş olmasıdır. [ix]
Şeytanın insanlara verdiği vesvese ile ilgili Kur'an'daki beyanlara bakalım. "(Ey Muhammed!) Biz, senden önce hiçbir resûl ve nebî göndermedik ki, o, bir temennide bulunduğunda, şeytan onun dileğine ille de (beşerî arzular) katmaya kalkışmasın. Ne var ki Allah, şeytanın katacağı şeyi iptal eder. Sonra Allah, kendi âyetlerini (lafız ve mana bakımından) sağlam olarak yerleştirir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir."[x] "Eğer şeytanın fitlemesi seni dürterse hemen Allah'a sığın. Çünkü O, işitendir, bilendir. Takvâya erenler var ya, onlara şeytan tarafından bir vesvese dokunduğunda (Allah'ın emir ve yasaklarını) hatırlayıp hemen gerçeği görürler." [xi]   "Ve de ki: Rabbim! Şeytanların kışkırtmalarından sana sığınırım!"[xii]
 


Cengiz Duman
Araştırmacı-Yazar




Dipnotlar:


[i] Kur'an/38Sad/41.
[ii] Fahruddin Er-Râzi, A.g.e, c.XIX, s. 88.
[iii]Kitab-ı mukaddes; Eyub kitabı; Bab1/12.
[iv]  Kur'an/14İbrahim/22.
[v] Fahruddin Er-Râzi, A.g.e, c.XVI, s. 199-200.
[vi] Ekrem Sarıkçıoğlu, A.ge, Mecusilik maddesi. S.119-126, Isparta-2008
       http://www.islamhukukusayfasi.com/?s=zerd%C3%BC%C5%9Ftl%C3%BCk
[viii] Mevdudi; A.g.e; İstanbul, 1996; c.III, s.326.
[ix] Fahruddin Er-Râzi, A.g.e, c.XIX, s. 89; Mevdudi, A.g.e, c.V, s. 79;
      Abdülfettah Tabbâra, A.g.e, s.251.
[x] Kur'an/122Hacc/52.
[xi] Kur'an/7Araf/200-201.
[xii] Kur'an/23Muminun/97.

     CENGİZ DUMAN

        ARAŞTIRMACI -
                  YAZAR


B
İRİNCİ BASKISI, 2011, İKİNCİ BASKISI
 
2015 YILINDA EKİN YAYINLARI TARAFINDAN
YAYINLANAN, KUR’ÂNKISSALARININ TARİHSELLİĞİ;
2013 YILINDA PINAR 
YAYINLARI TARAFINDAN YAYINLANAN,
KUR’ÂN 
PERSPEKTİFİNDEN ÜÇ KRAL İKİ PEYGAMBER;
2015 YILINDA SÜLEYMANİYE VAKFI YAYINLARI
TARAFINDAN YAYINLANAN,   KUR’ÂN PERSPEKTİFİNDEN
 ZÜLKARNEYN VE YE’CÛC ME’CÛC, İSİMLİ ÜÇ KİTABIN
YANISIRA; İNTERNET ORTAMI ÜZERİNDEN YAYINLANAN
 “DİNLERDE ARINMA İBADETİ OLARAK GUSÜL” VE
 “MECUSİLİK/ZERDÜŞTLÜK DİNİ” İSİMLİ İKİ E-KİTAB’LARIN
YAZARIDIR. KUR’ÂN-I KERÎM KONULARI, KUR’ÂN KISSALARI
 VE TEVRÂT - İNCÎL KISSALARI BAĞLAMI ÜZERİNDEKİ ÇOK
 YÖNLÜ ARAŞTIRMALARI, TÜRKİYE’DEKİ ÖNDE GELEN
İSLÂMİ DERGİLER VE İNTERNET ÜZERİNDEKİ ÇEŞİTLİ
İSLÂMİ WEB SİTELERİNDE HALEN YAYINLANMAKTADIR.
AYNI ZAMANDA “WWW.KURANKİSSALARİ.COM“ VE
 “WWW.KURANKİSSALARİ.TR.GG” WEB SİTELERİ
MODERATÖRLÜĞÜNÜ SÜRDÜRMEKTEDİR.
 
* KİTAP *  




*E-KİTAP*


 
 
 
DİNLERDE ARINMA İBADETİ OLARAK GUSÜL

Facebook beğen
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol