Tevrat verilerine göre “Arz-ı Mev’ud”un tarihçesi:
Hz. İbrahim ve sonrası resullerin ve onlara tâbi olan İsrail oğullarının yaşadıkları şehirlerin bulunduğu bölgeler daha evvelden “Kenan” adı verilen kavmin yaşadığı topraklardı. Tevrat bu olguyu müteaddit yerlerinde şöyle açıklamaktadır. “Avram(İbrahim) ülke boyunca Şekem'deki(Nablus) More meşesine kadar ilerledi. O günlerde orada Kenan’lılar yaşıyordu.”[5] “Avram(İbrahim) Kenan topraklarında kaldı. Lut ovadaki kentlerin arasına yerleşti.” [6]
Hz. İbrahim ve zürriyetinin üzerinde yaşadıkları “Kenan”ın kökeni Hz. Nuh’a kadar dayanmaktadır. Tevrat, “Arz-ı Mev’ud” topraklarının sahibi “Kenan”ın atası Ham’ın, Nuh’un(a.s) tufandan kurtulan üç oğlundan biri olduğunu bildirmektedir. “Gemiden çıkan Nuh'un oğulları Sam, Ham ve Yafet idi. Ham Kenan'ın babasıydı.” [7]
Nuh peygamberle birlikte tufan sonrası yeryüzüne ayak basan Nuh(a.s)’un oğlu Ham; Tekvin kitabında anlatılanlara göre babasının çıplak halini görmüş ve bu yüzden Nuh(a.s)’un bedduasını almıştır. “Nuh çiftçiydi, ilk bağı o dikti.” “Şarap içip sarhoş oldu, çadırının içinde çırılçıplak uzandı.” “Kenan'ın babası olan Ham babasının çıplak olduğunu görünce dışarı çıkıp iki kardeşine anlattı.” [8]
Nuh(a.s) yaşanan bu vakıadan sonra oğlu Ham’a öfkelenip ona ve soyuna bedduada bulunur. Kendisinin çıplak halini bir esvap ile kapatan iki oğlu Yafet ve Sam’a; Ham’dan üreyen nesil olacak Kenan topluluklarının, köle olması için Yehova’ya niyaz eder. "Kenan'a lanet olsun,” “Köleler kölesi olsun kardeşlerine.” “Övgüler olsun Sam’ın Tanrısı Rab'be, Kenan Sam'a kul olsun.” “Tanrı Yafet'e bolluk versin, Sam'ın çadırlarında yaşasın, Kenan Yafet'e kul olsun." [9]
Yeryüzüne dağılıp üremeye başlayan Nuh’un oğullarından, Mezopotamya bölgesinde yaşayan, Sam neslinden İsrail oğulları ürerken; Nuh’un diğer oğlu Ham’dan, Kenan bölgesinde yaşayan Kenanî’ler nesli türemiştir.
Ham’ın 11 çocuğu olduğu ve bunların, Kenan adı verilen bölgeye dağılarak yaşamaya başladığını belirten Tevrat’ın Tekvin kitabında, Ham oğullarının yaşadığı Kenan bölgesi sınırları şöyle tarif edilmektedir: “Kenan'ın sınırı Sayda'dan Gerar, Gazze, Sodom, Gomora, Adma ve Sevoyim'e doğru Laşa'ya kadar uzanıyordu.” “Ülkelerinde ve uluslarında çeşitli boylara ve dillere bölünen Ham oğulları bunlardır.” [10]
Hz. Nuh’un oğlu Ham ve soyuna bedduası, Hz. İbrahim’in Mısır dönüşü Kenan’ın bir şehri; “Kryat Arbada”; daha sonra İbranice Hebron adı verilen, bu gün El-Halil olarak da bilinen bu şehre yerleşmesi ile gerçekleşmiş ve Kenanlıların yurtları, Nuh’un oğlu Sam’ın soyundan olan İsrail oğullarının eline geçmiştir.
Bu yüzden “Arz-ı Mev’ud”dan eski ismine izafeten “Kenan” olarak da bahsedilmektedir. Ancak Tevrat metinlerinde müteaddit defalar tasvir edilen “Arz-ı Mev’ud” topraklarının “Kenan” toprakları sınırlarından çok daha geniş ve değişik bir coğrafya olduğunu kaydetmemiz gerekmektedir. Dolayısıyla “Kenan” tanımlaması Tevrat’ta tarif edilen “Arz-ı Mev’ud” sınırlarının tamamını kapsayıcı bir tanımlama olmamaktadır, bunun altını çizmemiz gerekmektedir.
Cengiz Duman
Araştırmacı-Yazar