Hz. Yahya'nın nesebi
Hz. Yahya'nın babası Zekeriyya aleyhisselam; İbrahim @ soyundan gelen bir peygamberdir.
"De ki: Biz, Allah a, bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Ya'kub ve Ya'kub oğullarına indirilenlere, Musa, İsa ve (diğer) peygamberlere Rableri tarafından verilenlere iman ettik." Ali-İmran / 84
Hz. Zekeriyya, Kur'an'daki bir duasında kendisinin ve arzu ettiği çocuğun Yakub hanedanı, soyu üzerinde olduğunu belirtmektedir.
"Ki o bana (Zekeriyya)vâris olsun; Ya'kub hanedanına da vâris olsun." Meryem / 5-6
Musa @ indirilen Tevrat'ın tebliğcilerinden olan Zekeriyya @ , tarih kaynaklarına göre; Kudüs ve çevresinde tebliğ görevini yürütüyordu.
"Biz, içinde doğruya rehberlik ve nur olduğu halde Tevrat'ı indirdik. Kendilerini (Allah'a) vermiş peygamberler onunla Yahudilere hükmederlerdi." Maide / 44
Yahudi Mabedinde, ibadet için gelen insanlara vaazlar vererek, onları kutsal kitap Tevrat hükümlerini hatırlatarak, uyarı ve yönlendirmelerde bulunuyordu.
Hz. Zekeriyya'nın kesin yaşını eldeki kaynaklara göre kesin olarak vermek mümkün değildir. Ancak Kur'an ayetlerindeki, Hz Zekeriyya ve Melekler arasında geçen muhaverelerdeki, Meleklere hayret ifadelerinden yaşının, erkek fizyolojisi olarak çocuk yapma sınırlarında veya sonuna ulaştığını, dolayısı ile çok yaşlı diyebileceğimiz bir evrede bulunduğunu anlıyoruz.
" Zekeriyya: Rabbim! Dedi, bana ihtiyarlık gelip çattığına… Göre benim nasıl oğlum olabilir? "
Al-i İmran / 40
" Rabbim! Dedi, benden ( vücudumdan ) , kemiklerim zayıfladı, saçım başım ağardı. " Meryem / 4
" …ben de ihtiyarlığın son sınırına vardığım halde, benim nasıl oğlum olabilir? " Meryem / 8
Zekeriyya'nın ihtiyarlığının yanı sıra daha da önemli bir durum, karısının fiziksel yapısıdır. Karısı hem yaşlı hem de çocuk doğuramayacak bir rahatsızlık sahibi, kısırdır.
"Karım da kısırdır. Tarafından bana bir veli (oğul) ver." Meryem / 6
Zekeriyya@ ve karısının fiziksel durumları çocuk yapmaya elverişli değildir ancak; insani vasıfları çocuk arzularını körüklemektedir. Hz. Zekeriyya'nın çocuk isteğinin insani gerekçeleri arasında; kendisinden sonra hem Yakup soyuna resul olarak ve hem de kendisine varis olması düşüncelerinin yattığını anlamaktayız.
"Doğrusu ben, arkamdan iş başına geçecek olan yakınlarımdan endişe ediyorum. Karım da kısırdır. Tarafından bana bir veli (oğul) ver.
"Ki o bana vâris olsun; Ya'kub hanedanına da vâris olsun. Rabbim, onu rızana lâyık kıl!" Meryem / 5-6
Bu ayeti kerimelerin yorumlarında Müfessirlerin bir kısmı; Hz. Zekerriya'nın kastettiği "varis" olma konumunu, Hz. Muhammed'in (s.a.v) Sahihi Buhari ve diğer hadis kitaplarında yer alan "Biz resuller miras bırakmayız. " hadisi şerifine dayandırarak; kıssada geçen Hz. Zekeriyya'nın "Ki o bana vâris olsun; Ya'kub hanedanına da vâris olsun." beyanının; Hz. Yahya'yı maddi mirasçısı değil, peygamberliğinin devamını öngören manevi mirasçısı olması isteği olarak yorumlamışlardır.
Oysa Kur'an; Hz. Süleyman'ın, Hz. Davut'un hem maddi hem de peygamberliğinin devamı yönünde manevi mirasçısı olduğunu kaydetmektedir.
"Andolsun ki biz, Davud'a ve Süleyman'a ilim verdik. Onlar: Bizi, mümin kullarının birçoğundan üstün kılan Allah'a hamd olsun, dediler.
"Süleyman Davud'a vâris oldu ve dedi ki: Ey insanlar! Bize kuş dili öğretildi ve bize her şeyden (nasip) verildi. Doğrusu bu apaçık bir lütuftur." Neml / 15–16
Cengiz Duman
Araştırmacı-Yazar |