Kur'an'ı Kerim'de hiç değinilmeyen Vaftiz olayı, İncil kitaplarında, Hz. Yahya'nın en önemli özelliği olarak ön plana çıkarılmaktadır. Muharref İncil kitaplarına göre; Hz. Yahya kendisine gelen İsrailoğulları'nı günahlarından tevbe etmeye davet ediyor, daha sonra tövbe eden kişiyi, Ürdün (Şeria) ırmağına daldırarak vaftiz işleminden geçiriyordu.
"Kudüs'ün, bütün Yahudiye'nin ve tüm Şeria nehri yöresinin halkı ona geliyor, günahlarını itiraf ediyor, onun tarafından Şeria nehrinde vaftiz ediliyordu." Matta / 3.Bab; 5–6
Hatta günahlarından tövbe etmeyen Ferisi ve Saduki mezhebi Yahudilerini bu yüzden vaftiz etmez ve onları kınar.
Yine İncil’e göre; Hz Yahya'nın geleceğini halka duyurduğu peygamber Hz. İsa, kendisini ziyarette bulunduğunda, Hz. Yahya; Ürdün sularında kendisine gelenleri vaftiz etmesine rağmen, İsa'yı@ vaftiz etmek istemez. Hz. İsa'nın kendisinden üstün olduğunu beyan ederek, onun kendisini vaftiz etmesi gerektiğini söyler. Buna rağmen Hz. İsa Hz. Yahya'nın elleri ile Ürdün nehri sularında vaftiz edilir.
"Bu sırada İsa, Yahya tarafından vaftiz edilmek üzere Celile'den Şeria nehrine, Yahya'nın yanına geldi."
İsrailoğulları'nın kutsal kitabı Tevrat'ın, Levililer bölümünde yer alan hükümlerde; öncelikle çöldeki kutsal mezbahlarda, Süleyman mabedindeki mezbah'larda, Kâhin denilen kişilerin ve mabed'deki özel yerlerle temasta bulunmaları esnasında yapması gereken; özel günlerindeki kadınların ve bu kadınlarla olan ilişkilerdeki diğer kadın ve erkek tüm kişilerin, vücudunda, Cüzam veya kan, irin v.s gibi akıntılı hastalık ve yaralara sahip olan kişilerin, kadın erkek cinsel ilişkiler sonrasının hükümleri olarak tüm vücudun yıkanması ve ayrıca elbiselerinin yıkanması olarak anlatılmaktadır.
Hz. Yahya'nın İsrailoğulları'nı vaftiz olayı tamamen Yahudi fıkhının bir uygulaması olarak gerçekleştirmekteydi. Hz. Yahya günahlarından tövbeye davet ettiği İsrail oğullarını; esasen bazı günahlardan sonra yapılması fıkhi bir şart olan, tüm vücudu ve elbiselerini yıkama hükmünü biraz daha üstünde bir uygulama ile tüm günahlara karşılık temizlenme ritüeli olarak gerçekleştiriyordu.
Kendisinden sonra risaletle görevlendirilen Hz. İsa ise hiç vaftiz yapmamıştı. Yani, vaftiz Yahudiliğin olmazsa olmaz bir şartı değil sembolik bir vecibesiydi. Yuhanna İncil'inde geçen ifadelere göre Hz. İsa hiç vaftiz yapmamıştı.
"Ferisiler İsa'nın Yahya'dan daha çok öğrenci edinip vaftiz ettiğini duydular.(Aslında İsa'nın kendisi değil, öğrencileri vaftiz ediyorlardı.)" Yuhanna / 4.Bab; 2
Hz. İsa'dan sonraki, Havariler ve tabii'lerinin; dini kuralları yapılandırılması sırasında, vaftiz işlemi; Hz. Yahya'nın Hz. İsa'yı Ürdün nehrinde yıkaması, vaftiz etmesine nisbeten, bu olayı bir anma olarak devam ettirildi.
Hıristiyan dininin oluşumu evresindeki daha sonraki yıllarda, Vaftiz günümüz şekline dönerek; "İlk günah" nazariyesi eşliğinde, Yahudi fıkhının uygulanışı şeklinden, özgün Hıristiyan ibadeti şekline metamorfoz ediliyordu. Hz. Yahya mahsus özel bir tatbikat olarak uyguladığı günahlardan tövbe karşılığı yıkanma "Vaftiz" geleneği, bambaşka bir şekle, - bir şirke dönüşerek – "Sakrament" adı verilen, olmazsa olmaz Hıristiyanlık dini ibadetine dönüşmüş oluyordu.
Cengiz Duman
Araştırmacı-Yazar