Hz.Davud’un Soyu ve ailesi
Kur’an’ı Kerim, Hz.Davud’un kimliği ve kişiliği hakkında muhataplara detaylı bir bilgi vermemektedir. Bu hususta Tevrat kitaplarından detaylı bilgiler edinebilmekteyiz. Hz.Davud’un hayatı, Tevrat’ın Rut, I.Samuel, II.Samuel, I.Tarihler, ve I.Krallar kitaplarında detayları ile yer almaktadır.
Rut kitabında anlatılan ve Hz. Davud’un soyundan birine ait kıssa içersinde, Davud’un nesebi, on kuşak evveline kadar sıralanmaktadır. “Peres'in soyu şöyledir: Peres Hesron'un babası, “ “Hesron Ram'ın babası, Ram Amminadav'ın babası,”“Amminadav Nahşon'un babası, Nahşon Salmon'un babası, “ “Salmon Boaz'ın babası, Boaz Ovet'in babası, “ “Ovet İşay'ın babası, İşay/Yesse de Davud'un babasıdır. “ (Tevrat; Rut, 4/18-22)
Davud’un(a.s) babası olan Yesse, Kenan bölgesi sınırları içersinde ve Yaruşalim’e(Kudüs) çok yakın olan Beyt Lehem şehrinde ikamet etmekteydi.
Bilindiği gibi “Arz-ı Mev’ud” Yeşu peygamber önderliğinde fethedildiğinde Yehova’nın emri ve Hz. Musa’nın talimatları doğrultusunda, ele geçirilen “Arz-ı Mev’ud” İsrail oğullarının on iki sıbtına taksim edilmişti. Bu taksimde Yahuda sıbtına düşen yerler arasında Kudüs(Yeruşalim) ve çevresindeki Beyt Lehem de vardı. Yahuda oğulları sıbtından olan Davud’un babası Yesse de, Kudüs yakınlarındaki kendi sıbtına ait Beyt Lehem’de yerleşmişti.
Çiftçilikle geçinen Yesse’nin, sekiz oğlu vardı. Tevrat, Davud(a.s) ve ailesini şöyle tasvir etmektedir. “Davud Yahuda'nın Beytlehem Kenti'nden Efratlı Yesse adında bir adamın oğluydu. Yese’nin sekiz oğlu vardı.” (Tevrat; I.Samuel, 17/12)
Tevrat’a göre Hz.Davud’un delikanlılık evresi:
Sekiz oğlu olan Yesse’nin en küçük oğlu olan Hz. Davud’un delikanlılık şemaili Tevrat’ta şöyle tasvir edilmektedir: “Çocuk kızıl saçlı, yakışıklı, gözleri pırıl pırıl bir delikanlıydı.” Tevrat’ta yer alan bir başka Davud(a.s) şemaili ise Calut(Golyat) ile cenk etmeden önce, Calut’un gözünden şöyle aktarılmaktadır: “Davut'u tepeden tırnağa süzdü. Kızıl saçlı, yakışıklı bir genç olduğu için onu küçümsedi.” (Tevrat; I.Samuel, 16/18) Bir başka tasvirde ise; “..akıllıca konuşur, yakışıklıdır.”(Tevrat; I.Samuel, 16/12,18)denmektedir.
Kur’an-ı Kerim’de ise Hz. Davud’un niteliğine dair şu benzer ifade vardır. “ona hikmet ve güzel konuşma vermiştik.” (38/Sad/20)
Ailesinin sürüsünü güden Davud(a.s) aynı zamanda Lir/Çeng çalmaktaydı. "Sürüyü güdüyor….İyi Lir/Çeng çalar.” (Tevrat; I.Samuel, 16/12,18) Bu maharetleri yanında usta bir silahşor olduğu da belirtilmektedir. “…yürekli, güçlü bir savaşçıdır…”(Tevrat; I.Samuel, 16/18)
Tevrat’ta, Hz.Davud’un, Samuel peygamber ve Kral Saul(Kur’an’da ismi Talut olarak geçmektedir) zamanında ve delikanlılık çağında iken İsrail oğulları krallığına seçildiği beyan edilmektedir. Yehova, İsrail oğullarının kralı Talut’un, savaş sırasında alınmasını men ettiği ganimeti alması yüzünden onu krallıktan azletmesi ile İsrail oğullarına yeni bir kral seçer ve bunu Samuel peygambere bildirir. “RAB Samuel'e, "Ben Saul'un İsrail Kralı olmasını reddettim diye sen daha ne zamana dek onun için üzüleceksin?" dedi, "Yağ boynuzunu yağla doldurup yola çık. Seni Beytlehem’li Yesse’nin evine gönderiyorum. Çünkü onun oğullarından birini kral seçtim." (Tevrat; I.Samuel, 16/1)
Samuel peygamber tarafından kutsal yağ ile meshedilerek kutsanan ve İsrail oğullarına kral seçilen Davud, yine onun nebevî terbiyesi ve gözetiminde kalır. Yehova tarafından azledilen Saul(Talut) Tevrat metinlerinde “RAB Samuel'e, "Ben Saul'un(Talut) İsrail Kralı olmasını reddettim” Bunun yanı sıra; Peygamber Samuel’in’de kral Saul’den hoşnut olmadığı “Samuel ölümüne dek Saul'u bir daha görmediyse de, onun için üzüldü. RAB de Saul'u İsrail Kralı yaptığına pişmandı.” Diye belirtilmesine rağmen her nedense görevden el çektirilmez ve Filistinlilerle savaşta kendi kavminden biri tarafından öldürülene kadar İsrail oğullarının başında Kral olarak kalır. Bu da yetmez kendisinden sonra oğlu İş Boşet İsrail oğullarının topraklarının bir kısmına kral olur ve öldürülene kadar iki yıl iktidarda kalır. Bundan sonra İsrail oğullarının bütün toprakları üzerinde Hz.Davud kral olur.
Bu yüzden Saul ile Davud(a.s) kıssasına; her ikisi arasında yaşandığı anlatılan bir yığın kıskançlık, çekişme, cana kastetme gibi nahoş vakıalar sokuşturularak tahrifatın boyutları daha da büyütülmüştür. Tevrat’taki kıssa adeta Talut ile Davud arasında cereyan eden çekişmeler üzerine kurulmuş gibidir. Talut defalarca Davud’a mızrak atarak onu öldürmeye kasteder. Talut’un bu teşebbüslerinden kurtulan Davud, iki sefer eline geçmesine rağmen Talut’u öldürmez ve bu çekişme Talut, Filistinliler ile girdiği savaşta yaralanmasından ötürü İsrail oğullarından birine kendini öldürttürmesine kadar devam eder. (Bakınız Tevrat; I. Samuel, Bab18-30)
Hz. Davud kendine kasteden ve Yehova’nın kendisini krallıktan azlettiği Talut’u(Saul) iki kere fırsatını yakalamasına rağmen ona merhamet ederek öldürmediği anlatılırken; karısını elinden aldığı birini savaşın ön sırasındaki safa koydurtturarak acımasızca öldürttürdüğü anlatılarak Hz.Davud’a iftiralar atılmaktadır. Bu durum Tevrat kıssalarında görülen tenakuzlardan, dolayısıyla tahrifat örneklerinden birini teşkil etmektedir..
Tevrat’taki Davud kıssasında; Saul öldürülene kadar geçen sürede, Davud’un(a.s), Talut’un yerine kral seçildiği Talut’a bildirilmeden, rastlantısal görünen adımlarla Talut’a yanaştırılarak Krallığa alıştırılmaya dolayısıyla Talut’un yerine Krallığa hazırlanmaya başlandığı gözlemlenmektedir.
Hz. Davud’un yaşamındaki bu dönemde Hz. Davud, Krallık yani idareciliğe alıştırılırken aynı zamanda askeri açıdan da eğitim almakta ve bu esnada savaşarak öldürdüğü Golyat(Calut) vesilesi ile İsrail oğulları nezdinde kabul görmesi sağlanmaktadır. Yani Mısır’a köle olarak giden Hz.Yusuf’un yaşamındaki merhalelerin bir benzeri, Hz. Davud’un yaşamında da gerçekleşmektedir. Yusuf’un(a.s) kölelikten resul ve Vezirliğe; Hz. Davud’un da çobanlıktan, Kral ve peygamberliğe giden yolda Allah’ın takdirlerini görmemek mümkün değildir. Bu açıdan Hz. Yusuf ile Hz. Davud’un yaşamları büyük benzerlikler içermektedir.
Yehova’nın görevlendirdiği Samuel peygamber, geldiği Hz. Davud’un babası Yesse’nin evinde onun yedi oğlunu gördüğü halde Krallık için seçilen kişi olmadığını söyleyerek başka oğlu olup olmadığını sorar. Davud’un babası bir oğlunun daha olduğunu belirterek onu çağırtır. "Bir de en küçüğü var" dedi, "Sürüyü güdüyor." (Tevrat; I.Samuel, 16/11)
Samuel peygamber tarafından Yehova’nın emri ile meshedilerek Kral tayin edilen Davud(a.s) daha sonra rastlantısal görünen adımlarla kendini Talut’un yanında bulur.
Tevrat’taki kıssaya göre Tanrı Yehova’nın emri ve Peygamber Samuel’in tebligatı ile İsrail oğulları Krallığından azledilen ve bu yüzden psikolojik sıkıntılara düçâr olan Saul’e müzik dinlemesinin iyi geleceği söylenince aranıp bulunan müzisyen Davud(a.s) olur. “…kötü ruh ne zaman Saul'un üzerine gelse, Davut Lir/Çeng alıp çalar, Saul(Talut) rahatlayıp kendine gelirdi.”
Davud’un çalgısı ile rahatlayan ve şifa bulan Talut; onun aynı zamanda iyi bir silahşor olması sebebiyle yanına silahşor olarak alır. Talut’un, Davud’u(a.s) yanında görevlendirme maksadı, Saul’ün bir hobisi olarak şöyle açıklanmaktadır. “Saul yaşamı boyunca Filistinlilerle kıyasıya savaştı. Nerede yiğit, güçlü birini görse kendi ordusuna kattı.” (Tevrat; I.Samuel, 14/52)
Tedavi amaçlı müzik dinletmesi için bulunan Davud’un(a.s) bu marifeti onu Talut ile tanışmasına; iyi bir silahşor olması da yanında kalarak görev almasına neden olduğu gözlemlenmektedir. “…Saul, Davut'u çok sevdi ve ona silahlarını taşıma görevini verdi.” (Tevrat; I.Samuel, 16/21,23)
Bu tamamen ilahi bir kurgudur!.. Davud’u Kral ve peygamberliğe götüren yolda başka ilahi kurgulara muhatap olduğu ilerde yine görülecektir. Böylece Davud’un bir anda Kral Saul’ün muhafızı da olması sağlanmış böylece İsrail oğulları Peygamberi Samuel’in nebevi terbiyesi ve Kral Saul’ün(Talut) idari yönetim ve askeri alanlarda eğitimi altında olgunlaşması sağlanmıştır.
Hz.Davut, aynı zamanda Kral Talut’un ikinci kızı ile evlenerek onunla akrabalık da teessüs etmiştir. “Saul da buna karşılık kızı Mikal'ı eş olarak ona verdi.” (Tevrat; I.Samuel, 18/27)
Hz.Davud’un evlilikleri ve çocukları:
Tevrat kitaplarında (Rut, I.Samuel, II.Samuel, I.Tarihler, I.Krallar) yer alan Davud kıssasında en göze çarpan husus Davud’un evlilikleri ve eşlerinin çokluğudur..
Kur’an’ı kerim’de bu hususta bir bilgi bulunmamasına karşılık, Tevrat metinleri hem Davud’un(a.s) evlilikleri hem de aşkları üzerine bir yığın tenakuzlar ve tutarsızlıklarla dolu iftira niteliğinde muharref malumat’a yer vermektedir.
İlk evliliğini Kral Talut’un ikinci kızı ile gerçekleştiren Davud’un(a.s) daha sonra Avigayil ve Ahinoam adında kadınlarla evlendiği anlatılmaktadır. “Davut'un iki karısı, Yizreelli Ahinoam ile Karmelli Naval'ın dulu Avigayil...” (Tevrat;I.Samuel, 30/5)
Daha sonraları da evlilikler yapan Davud’un evlilikleri hakkında şunlar kaydedilmektedir: “Davut Hebron'dan(El-Halil) ayrıldıktan sonra Yeruşalim'de(Kudüs) kendine daha birçok cariye ve karı aldı.” (Tevrat; II.Samuel, 5/13)
Tevrat metinlerinde Kral Saul’ün(Talut) kızı Mikal ile ilk evliğini yapan Davud’un karısı Mikal’in, bir müddet sonra babası Talut tarafından Davud’dan alınıp başkasıyla evlendirdiği gibi garip anlatımlar yer almaktadır. “Bu arada Saul kızı Mikal'ı, Davut'un karısını Gallimli Layiş oğlu Palti'ye vermişti.” (Tevrat; I.Samuel,25/44)
Davud’un, daha sonraki aşamalarda bu ilk karısı Talut kızı Mikal’ı, tekrar eş olarak aldığı da anlatılanlar arasındadır. “Öte yandan Davut Saul oğlu İş-Boşet'e de ulaklar aracılığıyla şu haberi gönderdi: "Yüz Filistli'nin sünnet derisi karşılığında nişanlandığım karım Mikal'ı bana ver." “Bunun üzerine İş-Boşet, kadının kocası Layiş oğlu Paltiel'den alınıp getirilmesi için adamlar gönderdi.” “Kocası kadını ağlaya ağlaya Bahurim'e kadar izledi; sonra Avner ona, "Geri dön" deyince döndü.” (Tevrat; II.Samuel, 3/14-16)
Herhangi bir boşanmanın anlatılmadığı kıssa versiyonunda, Saul’ün; Davud’un, Yehova tarafından kendisinden sonra Kral seçilmesinin kıskançlığının doğurduğu hiddetle kızı Mikal’ı, Hz. Davud’un elinden zorla alarak başkası ile evlendirdiği yorumunda bulunulabilecek bu olayın, evlilik kurumunun fıkhına nasıl oturtulacağı düşündürücüdür. İşin ilginç yanı Hz. Davud’un elinden alınıp evlendirilen Talut’un kızı evli olduğu kocasından zorla alınıp tekrar Davud’a iade edilmektedir.
Tevrat’ın bu anlatımları evlilik, boşanma hususlarındaki Tevrat’ta yer alan Tanrı Yehova’nın emirlerine; Peygamber olarak kabul edilmese bile uyması gereken biri bir örneklik olması gereken Davud’a(a.s) isnad edilen çirkin anlatımlar başlı başına tezat, tutarsızlıklar ve iftiralar içermektedir.
Bakınız bir başka iftira nasıl kıssa edilmektedir: “Bir akşamüstü Davut yatağından kalktı, sarayın damına çıkıp gezinmeye başladı.” “Damdan yıkanan bir kadın gördü. Kadın çok güzeldi.” “Davut onun kim olduğunu öğrenmek için birini gönderdi. Adam, "Kadın Eliam'ın kızı Hititli Uriya'nın karısı Bat-Şeva'dır" dedi.” “Davut kadını getirmeleri için ulaklar gönderdi. Kadın Davut'un yanına geldi. Davut aybaşı kirliliğinden yeni arınmış olan kadınla yattı. Sonra kadın evine döndü.” “Gebe kalan kadın Davut'a, "Gebeyim" diye haber gönderdi.” “Sabahleyin Davut Yoav'a bir mektup yazıp Uriya aracılığıyla gönderdi.” “ Mektupta şöyle yazdı: "Uriya'yı savaşın en şiddetli olduğu cepheye yerleştir ve yanından çekil ki, vurulup ölsün." “Böylece Yoav kenti kuşatırken Uriya'yı yiğit adamların bulunduğunu bildiği yere yerleştirdi.” “Kent halkı çıkıp Yoav'ın askerleriyle savaştı. Davut'un askerlerinden ölenler oldu. Hititli Uriya da ölenler arasındaydı.” (Tevrat; II.Samuel, 11/2-17)
Tevrat’taki bu kıssada Davud peygambere atılan iftiralara bir bakın! Zina etmek, adam öldürttürmek. Tevrat’taki Allah’ın emrettiği ve İsrailoğulları’ndan hiç kimsenin yapmaması gereken “On emir”den ikisini Kral olarak çiğnemek…
Hz. Davud’un kıssasının yer aldığı Tevrat ‘ta bilhassa Davud’un(a.s) evlilikleri bölümlerinde birçok iftira, hurafe, tenakuz ve tutarsızlık yer aldığı gözlemlenmektedir.
Tevrat’ın Kral Davud profili, şehvet tutkunu, sadist bir Kral örnekliği ve tasviridir. Nitekim evliliklerindeki iftira ve tutarsız anlatımlar yanı sıra Hz.Davud’un karakteri hakkında da çirkin yakıştırmalar yer almaktadır. İşte size örnek: “Ağabeyi Eliav Davut'un adamlarla konuştuğunu duyunca öfkelendi. "… Ne kadar kendini beğenmiş ve ne kadar kötü yürekli olduğunu biliyorum…" (Tevrat; II.Samuel, 17/28)
Tevrat’taki bu argümanlar birleştirildiğinde, Tevrat’ın Davud’u; aşk maceraları içinde, istediği gibi insanları katleden, bencil bir kral olarak ortaya çıkmaktadır.
Kur’an, böyle bir tutarsızlıklar ve tenakuzlar zinciri içeren Tevrat kıssasını, Tevhidi boyuta çekerek, şirk ve iftiraları hiç kale almadan onu bertaraf eder ve kıssayı şirk unsurlardan arındırarak hidayet boyutuna sevk eder. Davud kıssasının mesajlarını bireysel ve toplumsal içeriğe dönüşmesini sağlayarak, kıssayı Tevrat’taki muharref olmayan haline irca eder.
Kur’an’daki Davud kıssası anlatımına bakınız! “(Ey Muhammed!) Onların söylediklerine sabret, kulumuz Davud'u, o kuvvet sahibi zatı hatırla. O, hep Allah'a yönelirdi.” “Biz, dağları onun emrine vermiştik. Akşam sabah onunla beraber tesbih ederlerdi.” “Kuşları da toplu halde onun emri altına vermiştik. Hepsi de ona uyarak zikir ve tesbih ederlerdi.“ “Onun hükümranlığını kuvvetlendirmiş; ona hikmet ve güzel konuşma vermiştik” (38/Sad/17-20) Öz, veciz, tevhidî ve diğer anlattığı resullerle aynı format’ta sevecen bir Davud portresi değil mi?
Hz.Davud’un evliliklerinden çok sayıda çocuğu olduğu anlatılmaktadır. Tevrat, Hz. Davud’un çocuklarını Hebron(El-Halil) ve Yeruşalim(Kudüs)’te doğanlar olarak kategorize ederek isimlerini vermektedir. Buna göre; Hebron’da(El Halil) evliliklerinden doğanlar şunlardır: “İlk oğlu Yizreelli Ahinoam'dan Amnon,” “ikincisi Karmelli Naval'ın dulu Avigayil'den Kilav, üçüncüsü Geşur Kralı Talmay'ın kızı Maaka'dan Avşalom,” ” dördüncüsü Hagit'ten Adoniya, beşincisi Avital'ın oğlu Şefatya,” “altıncısı Davut'un eşi Egla'dan Yitream. Davut'un bu oğullarının hepsi Hebron'da doğdular.” (Tevrat; II.Samuel, 3/2-5)
Davud’un(a.s) Kudüs’te iken doğan çocukları şunlardır: “Şammua, Şovav, Natan, Süleyman, Yivhar, Elişua, Nefeg, Yafia, Elişama, Elyada ve Elifelet.” (Tevrat; II.Samuel, 5/14-16) Bunların arasında en dikkat çeken kendisinden sonra başa geçip kral ve peygamber olacak Süleyman’(a.s).dır. Süleyman’ın annesi; babası Davud’un, zorla kocasının elinden alıp evlendiği ve kocasını da savaşta ön saflara yerleştirilmesi emri vererek öldürttürdüğü Bat-Şeva adındaki kadındır.
Davud’un zorla gerçekleştirdiği bu evlilikten doğan çocuk, Tanrı Yehova tarafından lanetlenerek öldüğü ve Davud’un(a.s) tövbesi arkasından, Süleyman’ın doğumu gerçekleştiği anlatılır.” Davut karısı Bat-Şeva'yı avuttu. Yanına girip onunla yattı. Bat-Şeva bir oğul doğurdu. Çocuğun adını Süleyman koydu.” (II.Samuel,12/24)
Cengiz Duman
Araştırmacı-Yazar