Hz.Davud’un krallığı

Hz.Davud’un krallığı

            Davud’un(a.s) Krallığı hususunda Tevrat anlatımları hayli tutarsızdır. Tanrı Yehova Talut’a(Saul) kızarak onu İsrailoğulları krallığından azlettiğini Samuel peygamber aracılığıyla bildirmesine rağmen onu hemen krallıktan ayrılmasını temin etmedikleri hem de İsrailoğullarını ikiye ayırdıkları gözlemlenmektedir. Bu anlamsız ve tutarsız bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. 
           Tanrı Yehova’nın isteği, peygamber Samuel’in tebligatına rağmen uzun süre daha Krallık yapan Talut’un bu konumu yüzünden kendisinin ölümünden sonra İsrailoğulları kavmi; İsrail ve Yahuda olarak ikiye bölünür.  
            İsrail topraklarında Talut’un oğlu İş-Boşet; Yahuda topraklarında Hz. Hz.Davut krallık yaparlar. “Saul oğlu İş-Boşet kırk yaşında kral oldu ve İsrail'de iki yıl krallık yaptı. Ancak Yahuda halkı Davut'u destekledi.” (Tevrat; II.Samuel, 2/10) 
            Talut’un oğlu İş-Boşet ile Davud taraftarları arasında çatışmalar yaşandığı da kaydedilmektedir. “Saul'un soyuyla Davut'un soyu arasındaki savaş uzun sürdü. Davut giderek güçlenirken, Saul'un soyu gitgide zayıf düşüyordu.” (Tevrat; II.Samuel, 3/1) Bu durum Tevrat’ın tutarsızlıklarından bir örnek olarak karşımızdadır. 
          Talut’un oğlu İş-Boşet’in bir entrikayla öldürülmesinden sonra bütün İsrailoğulları sıbtları birleşerek Hz. Davud’u “Arz-ı Mev’ud” üzerinde Kral olarak seçerler. “İsrail'in bütün oymakları Hebron'da bulunan Davud'a gelip şöyle dediler: "Biz senin etin, kemiğiniz.” “Geçmişte Saul(Talut) Kralımızken, savaşta İsrail'e komuta eden sendin. RAB sana, 'Halkım İsrail'i sen güdecek, onlara sen önder olacaksın' diye söz verdi." ” İsrail'in bütün ileri gelenleri Hebron'a, Kral Davut'un yanına gelince, kral RAB'bin önünde orada onlarla bir antlaşma yaptı. Onlar da Davud'u İsrail Kralı olarak meshettiler.” 
          Davud(a.s) otuz yaşında iken tüm İsrailoğulları’nın Krallık tahtına oturur. Tevrat, Davud’un(a.s) krallığını iki kısma ayırarak sürelerini bildirir. Buna göre Hebron(El-Halil)de 7 yıl ve Yeruşalim(Kudüs) de ölene kadar 33 yıl olmak üzere her iki krallıkta toplam kırk yıl krallık yaptığı tescil edilmektedir. “Davud otuz yaşında kral oldu ve kırk yıl krallık yaptı.” “Hebron'da yedi yıl altı ay Yahuda'ya; Yeruşalim'de otuz üç yıl bütün İsrail'e ve Yahuda'ya krallık yaptı.” (Tevrat; II.Samuel, 5/1-5)
          Kur’an’ı Kerim, Hz.Davud’un krallığı hakkında detaylı bir bilgi vermezken onun Askeri ve idari konumu hakkında bazı bilgiler vermektedir. “Onun hükümranlığını kuvvetlendirmiş; ona hikmet ve güzel konuşma vermiştik.” (38/Sad suresi/20)diyerek hükümranlığının büyük olduğunu bildirmektedir. Bu hükümranlığı elde etme ve sürdürmede savaş sanatını en güzel şekilde uyguladığına dair ipuçları da vermektedir. Buna göre Hz. Davud Askeri sahada üstünlüğünü zırh sanatını savaş stratejisinde en güzel şekilde uygulayarak düşmanlarına galip gelebilmiş ve geniş bir coğrafyada hâkimiyet teessüs edebilmiştir.Ona, savaş sıkıntılarınızdan sizi koruması için zırh yapmayı öğrettik. Artık şükredecek misiniz?”(21/Enbiya suresi/80) “Andolsun, Davud'a tarafımızdan bir üstünlük verdik… Ona demiri yumuşattık.” (34/Sebe suresi/10) 

Hz. Davud’un krallığının üstün yanları:

a-Askeri yönü
          Kur’an’da belirtilen “demiri yumuşattık” ifadesi Tevrat metinlerindeki anlatımlarla pekiştirildiğinde Hz. Davud’un zırh ve silah yapımında nasıl bir strateji izlediğini daha iyi anlamak mümkün olmaktadır.

Kral Talut zamanında baş gösteren savaş araçları ile ilgili ihtiyaç gittikçe büyüyordu. Çünkü bedevi bir toplum olan İsrailoğulları sanat sahibi değildiler. Sanatkâr olan toplum Filistinlilerdi ve savaş araç ve gereçlerini onlar maharetle üretiyorlardı. Bu hususta Tevrat’ta yer alan malumat şöyledir: “Bütün İsrail ülkesinde bir tek demirci yoktu. Filistliler, "İbraniler kılıç, mızrak yapmasın" demişlerdi.” ” Bu nedenle bütün İsrailliler saban demirlerini, kazma, balta ve oraklarını biletmek için Filistliler'e gitmek zorundaydılar.” ” Saban demiriyle kazmanın bileme fiyatı, şekelin üçte ikisi kadardı. Beller, baltalar, üvendireler için istenilen fiyat ise şekelin üçte biriydi.” ” İşte bu yüzden, savaş sırasında Saul ile Yonatan dışında, yanlarındaki hiç kimsenin elinde kılıç, mızrak yoktu.” (Tevrat; I.Samuel, 13/19-22)

Hz. Davud’un savaştığı Calut’u(Golyat) anlatan tasvirlerde savaştaki demirden yapılan zırhların nasıl kullanıldığı ve savaşçılara nasıl üstünlük verdiğini fehmetmek mümkündür. “Başına tunç miğfer takmış, pullu bir zırh kuşanmıştı. Tunç zırhın ağırlığı beş bin şekeldi.” “Baldırları zırhlarla korunmuştu. Omuzları arasında tunç bir pala asılıydı.” “Mızrağının sapı dokumacı tezgâhının sırığı gibiydi. Mızrağın demir başının ağırlığı altı yüz şekeldi. Golyat'ın önüsıra kocaman kalkanını taşıyan bir adam yürüyordu.” (Tevrat; I.Samuel, 17/5-7)
         İşte savaştaki zırh ve savaş araçlarının konumunu iyi gören Hz. Davud Allah’ın inayetiyle bu sahada ilerleme sağlayarak askeri bakımdan üstünlüğünü pekiştirmiştir. Hz. Davud’un Zırh ve diğer savaş araçları yapımı için yaptıkları şöyle anlatılmaktadır.Ammon Kralı'nın başındaki tacı aldı. Değerli taşlarla süslü, ağırlığı bir talant altını bulan tacı Davud'un başına koydular. Davud kentten çok miktarda mal yağmalayıp götürdü.” “Orada yaşayan halkı dışarı çıkarıp testereyle, demir kazma ve baltayla yapılan işlerde, tuğla yapımında çalıştırdı. Davud bunu bütün Ammon kentlerinde uyguladı.” (Tevrat; II.Samuel, 12/30-31) 

b-idari yönü:

          Krallığının hâkimiyetini sağlamak ve pekiştirmek için askeri bakımdan savaş aletleri yapım sanatını icat eden ve geliştiren Davud(a.s); idari bakımdan da iyi bir teşkilatlanma sağladığı gözlemlenmektedir. Tevrat Davud krallığının idari yapısını şöyle beyan etmektedir: “Bütün İsrail'de krallık yapan Davud halkına, doğruluk ve adalet sağladı.” “Seruya oğlu Yoav ordu komutanı, Ahilut oğlu Yehoşafat devlet tarihçisiydi.” “Ahituv oğlu Sadok'la Evyatar oğlu Ahimelek kâhin, Seraya yazmandı.” “Yehoyada oğlu Benaya Keretliler'le Peletliler'in komutanıydı. Davut'un oğullarıysa kâhindi.” (Tevrat; II.Samuel, 8/15-18; I.Tarihler,18/14-17)

Hz. Davud’un Kudüs’ü başkent yapması: 

            Davud(a.s) tüm İsrail sıbtlarının kralı seçilmesinden sonra Kenan kavimlerinden Yebusî’lerin oturduğu Yeruşalim’i (Kudüs) ele geçirerek burasını başkent yaptı. “Kral Davut'la adamları Yeruşalim'de yaşayan Yevuslular'a saldırmak için yola çıktılar. Yevuslular Davut'a, "Sen buraya giremezsin, körlerle topallar bile seni geri püskürtebilir" dediler. "Davut buraya giremez" diye düşünüyorlardı. Davut Siyon Kalesi'ni ele geçirdi. Daha sonra bu kaleye "Davut Kenti" adı verildi.”(Tevrat;I.Samuel,30/6-7; I.Tarihler,11/45)                                                                        
          Kudüs’ü ele geçiren Hz.Davud, şehri yeniden imar etmeye başladı. “..Çevredeki bölgeyi, Millo'dan içeriye doğru uzanan bölümü inşa etti” (Tevrat; I.Samuel,30/9) 
           Daha sonra Lübnan bölgesinin Sur Kralı olan Hiram’dan destek alarak; oradan getirttiği özel ağaçlar ve ustalar marifeti ile İsrailoğulları Krallığının yönetim merkezi olacak müstakil bir saray inşa ederek, orada ikamet etmeye ve yönetimini buradan sürdürmeye başlar. “Davut giderek güçleniyordu. Çünkü Her Şeye Egemen Tanrı RAB onunlaydı.” “Sur Kralı Hiram Davut'a ulaklar, sedir kütükleri, marangozlar ve taşçılar gönderdi. Bu adamlar Davut için bir saray yaptılar.” (Tevrat; I.Samuel,30/10-11)

Hz. Davud ve “Ahit sandığı”:

Hz. Davud’un, İsrailoğullarını birleştirme ve bir arada tutmak için kullandığı ve peygamberliğinin gereklerinden biri olan Allah’ın Hz. Musa’ya verdiği yazılı emirlerin içinde bulunduğu “Ahit sandığı”nı sahipsizlikten kurtararak Kudüs’e (Yeruşalim) getirir. “Böylece Davud'la ordusu, sandığın üzerindeki Kerubiler arasında taht kuran Her Şeye Egemen RAB'bin adıyla anılan Tanrı'nın Sandığı'nı getirmek için Baale-Yahuda'ya gittiler.” (Tevrat; II.Samuel,6/2; I.Tarihler,13/6) “RAB'bin Sandığı Davut Kenti'ne varınca, Saul'un kızı Mikal pencereden baktı. RAB'bin önünde oynayıp zıplayan Kral Davud'u görünce, onu küçümsedi.” “RAB'bin Sandığı'nı getirip Davud'un bu amaçla kurduğu çadırın içindeki yerine koydular. Davud RAB'be yakmalık ve esenlik sunuları sundu.” (Tevrat;II.Samuel,6/16-17; I.Tarihler,13/8) 



Cengiz Duman
Araştırmacı-Yazar


     CENGİZ DUMAN

        ARAŞTIRMACI -
                  YAZAR


B
İRİNCİ BASKISI, 2011, İKİNCİ BASKISI
 
2015 YILINDA EKİN YAYINLARI TARAFINDAN
YAYINLANAN, KUR’ÂNKISSALARININ TARİHSELLİĞİ;
2013 YILINDA PINAR 
YAYINLARI TARAFINDAN YAYINLANAN,
KUR’ÂN 
PERSPEKTİFİNDEN ÜÇ KRAL İKİ PEYGAMBER;
2015 YILINDA SÜLEYMANİYE VAKFI YAYINLARI
TARAFINDAN YAYINLANAN,   KUR’ÂN PERSPEKTİFİNDEN
 ZÜLKARNEYN VE YE’CÛC ME’CÛC, İSİMLİ ÜÇ KİTABIN
YANISIRA; İNTERNET ORTAMI ÜZERİNDEN YAYINLANAN
 “DİNLERDE ARINMA İBADETİ OLARAK GUSÜL” VE
 “MECUSİLİK/ZERDÜŞTLÜK DİNİ” İSİMLİ İKİ E-KİTAB’LARIN
YAZARIDIR. KUR’ÂN-I KERÎM KONULARI, KUR’ÂN KISSALARI
 VE TEVRÂT - İNCÎL KISSALARI BAĞLAMI ÜZERİNDEKİ ÇOK
 YÖNLÜ ARAŞTIRMALARI, TÜRKİYE’DEKİ ÖNDE GELEN
İSLÂMİ DERGİLER VE İNTERNET ÜZERİNDEKİ ÇEŞİTLİ
İSLÂMİ WEB SİTELERİNDE HALEN YAYINLANMAKTADIR.
AYNI ZAMANDA “WWW.KURANKİSSALARİ.COM“ VE
 “WWW.KURANKİSSALARİ.TR.GG” WEB SİTELERİ
MODERATÖRLÜĞÜNÜ SÜRDÜRMEKTEDİR.
 
* KİTAP *  




*E-KİTAP*


 
 
 
DİNLERDE ARINMA İBADETİ OLARAK GUSÜL

Facebook beğen
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol