Kur'an Kıssalarının Vakiiliği Problemi ve Halefullah'ın Kur’an’da Anlatım Sanatı El-fennu'l-kasasî kitabı
Muhammed Ahmed Halefullah, "Kuranda Anlatım Sanatı" isimli bu çalışmasıyla, kültür farklarının getirdiği diller-arası problemin, Kur'ân'ın kıssaları konusunda da etkili olduğunu açıkça dile getiren bir kişi olarak ilim sahiplerinin dikkatlerini ve Mısır'daki yerleşik resmî dinin hücumlarını üzerine çekmiştir.
Adem'in yaratılışı, Allah, melekler. İblis ve Adem arasındaki diyalog ve ilk günah hikayesi, Musa'nın asasının yılana dönüşmesi anlatılırken, farklı yerlerde değişik ifadeler kullanılması, Ashâb-ı Kehf kıssasının tarihi değeri, Nuh kavminin taptığı put adları ile cahiliye dönemi Araplarının putlarının aynı oluşu, Süleyman’ın bir kuşla konuşması ve karıncaların konuşmalarını dinlemesi, eşeği ile birlikte öldürülüp daha sonra diriltilen adam, Zülkarneyn'in güneşin battığı yere gitmesi, İsa ve Meryem'in ahiret günü yaptıkları konuşmalar Halefullah'ın yorumlamaya çalıştığı kıssalardan bir kaçıdır. O, sorunu sadece Kur'ân kıssaları ile sınırlandırmayıp Kur'ân'ın genel anlatım özelliği içerisinde konuya açıklık getirmektedir. Zakkum ağacının iğrençliği, Şeytan'ın çarpması, münafıkların şehadeti, meleklerin savaşması, dağların Allah tarafından arz edilen emaneti yüklenmekten kaçınmaları ve sürüp giden tekrarlar gibi hususlar, yazarın dikkati çeken genel anlatım özellikleri içerisinde yer almaktadır.
1950'li yıllardan itibaren İslam dünyasında Kur'an kıssaları konusunda yeni bir tez ortaya atıldı. Mısır'da M. Ahmet Halefullah tarafından Ezher Üniversitesi'nde yapılan doktora çalışmasında ilk olarak sistemli bir biçimde ortaya atılan bu tez, çeşitli çevrelerde, özellikle ortaya atıldığı yıllarda geniş tartışmalara yol açtı. Halen bazı kesimlerce ifade edilmeye çalışılan tezin temel görüşü, Kur'an'daki kıssaların edebi bir olgu olduğu, mesajı aktarmak için dönemin kültürel ikliminden ve malzemesinden yararlanılarak, doğru-yanlış olduğuna bakılmaksızın Kur'an kıssalarının oluşturulmuş olduğu şeklinde özetlenebilir. Halefullah'a göre Kur'an kıssalarına tarihsel bir değer yüklemek, onları tarihin gerçek verileri kabul etmek anlamsız olacaktır. Kur'an indiği dönemin bu masallarını, mitlerini yani esatiru'l-evvelini kendi yüce gayesi için almış ve kullanmıştır. Bu sebeple onlarda hakka, vakıaya ve tarihe uygunluk aranmamalıdır
|