Zebihullah kimdir?
Zebih olayına Kur’an’i perspektiften bakıldığında; yani önyargısız olarak yaklaşıldığında aslında Zebih’in kimliğinin anlaşılması o kadar zor olmadığı görülecektir.
Hz. İbrahim’in oğlunu kurban etme olayının anlatıldığı Saffat suresinde Zebih şöyle tavsif edilmektedir. ”İşte o zaman biz onu uslu bir oğul ile müjdeledik.” Bu ayette kullanılan müjdeleme kelimesi, Kur’an’ı Kerim’de çeşitli defalar, Hz. İshak’ın doğacağı haber verilirken kullanılmaktadır.
”O esnada hanımı ayakta idi ve (bu sözleri duyunca) güldü. Ona da İshak'ı, İshak'ın ardından da Ya'kub'u müjdeledik.” Hud/71
“Dediler ki: Korkma; biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz.” Hicr/53
“Derken onlardan korkmaya başladı. "Korkma" dediler ve ona bilgin bir oğlan çocuğu müjdelediler. “ Zariyat/28
Hz. İbrahim’e ziyaretçi olarak gelen meleklerin; Hz. İbrahim ve karısını müjdeledikleri oğul İshak@tır. Hz. İsmail ile ilgili olarak müjdeleme ifadesi, hiçbir ayette yer almaz. İshak kısır bir kadından doğan mucizevî bir bebektir. Bu yüzden melekler tarafından anne ve babasına “müjde” olarak bildirilmiştir. Burada dikkat çekilmesi gereken önemli bir husus vardır; Hz. İshak’ın doğumunun müjdelenmesi, birinci olarak doğan çocuk, Hz. İsmail’e rağmen verilmektedir. Dolayısı ile Hz. İshak’ın doğumunun olağan üstülüğüne bir işaret vardır. Oysa İshak’tan önce –on üç yıl- doğan İsmail@in doğumu, olağan bir vakıadır.
Hz. Sare’nin, Hz. İshak’ın doğumu ile başlayan, Hz. İsmail ve annesi Hacer’i kıskançlığı sonucu; Hz. Hacer ve Hz. İsmail Kenan diyarından göç etmek zorunda kalırlar. “Ve İbrahim’e dedi: Bu cariyeyi ve oğlunu dışarı at; çünkü bu cariyenin oğlu benim oğlumla, İshak’la beraber mirasçı olmayacaktır.” Tekvin21/9–10 Tevrat’a göre bu göç esnasında Hz. İsmail on dört yaşındadır ve Kenan diyarı sınırları sonunda olan Beer-Şheva adı verilen bir beldeye göç etmişlerdir.
İslam kaynaklarına göre; Hz. İsmail emzikli iken, Hz. İbrahim’in desteğinde Mekke’ye göç ederler ve Hz. Hacer ile Hz. İsmail burada yerleşirler.
Hz. İshak ise Hz. İsmail’in Kenan diyarından uzaklaşmasından sonra Kur’an’da, Saffat suresinde anlatıldığı gibi ”Babasıyla beraber yürüyüp gezecek çağa erişince” Hz. İbrahim’in gördüğü rüyaya istinaden, bu rüyayı gerçekleştirmek arzusu sonucu “Zebihatullah” sıfatına ulaşır. “Yavrucuğum! Rüyada seni boğazladığımı görüyorum; bir düşün, ne dersin? Dedi.” O da cevaben: Babacığım! Emir olunduğun şeyi yap. İnşallah beni sabredenlerden bulursun, dedi.”
Tevrat’ta da, Kurban edilmek istenen çocuğun adı İshak olarak açıkça belirtilmektedir.
“Allah İbrahim’i deneyip ona dedi; Ey İbrahim ve o: İşte ben, dedi.” “ Ve dedi: Şimdi oğlunu, sevdiğin biricik oğlunu İshak’ı al ve Moriya diyarına git ve orada sana söyleyeceğim dağların bir üzerinde onu yakılan kurban olarak takdim et.” Tekvin 22 / 1–2
Yanına uşaklarından ikisini ve oğlu İshak'ı aldı. Yakmalık sunu için odun yardıktan sonra, Tanrı'nın kendisine belirttiği yere doğru yola çıktı.”
“Yakmalık sunu için yardığı odunları oğlu İshak'a yükledi. Ateşi ve bıçağı kendisi aldı.
“Tanrı'nın kendisine belirttiği yere varınca İbrahim bir sunak yaptı, üzerine odun dizdi. Oğlu İshak'ı bağlayıp sunaktaki odunların üzerine yatırdı.”
“Onu boğazlamak için uzanıp bıçağı aldı.” Tekvin 22 / 9–10
Görülüyor ki, Kurban edilmek istenen oğul “Zebihatullah” apaçık olarak; doğumundan önce meleklerin müjdeledikleri Hz. İshak’tır. Ancak İbrani-Arap çekişmesi sonucu, Kur’an’i bir tavır olmayan; Arap soyunun “Zebihatullah”tan üreyen bir nesil olarak yüceltilmesine matuf asabiyet yaklaşımları ya da en yumuşak ifadeyle Hz. Muhammed’in bu soydan olmasını arzu edenlerce “Zebih”in kimliği üzerinde aşırı yorumlar yapılarak, Hz. İsmail’e zorla “Zebihatullah” sıfatı yüklenmiştir.
Böylece hem Arap soyuna ve hem de bu soydan olan Hz. Muhammed’e; beşeri yaklaşımlarla yapılan yorum ve zorlamalarla daha da yücelik! Atfedilmek istenmiştir. Bazı hadis kitaplarında yer alan “Ben iki kurbanlığın oğluyum.” İfadesi bu çabaların bir aksülameli olarak geliştiği anlaşılmaktadır.
Cengiz Duman
Araştırmacı-Yazar |