Eyyub peygamberin yemini ve yemininin kefareti
EYYUB PEYGAMBERİN YEMİNİ VE YEMİNİNİN KEFARETİ
 


Kur'an-ı Kerim'deki, Eyyub kıssasının anlaşılmasında problem oluşmuş bölümlerinden bir diğeri de onun yemini ve gerçekleştirmesi ile ilgili olanıdır. Kur'an bu durumu şöyle kıssa etmektedir: "Eline bir demet sap al da onunla vur, yeminini böyle yerine getir…"[i]
Kur'an'daki bu mücmel ifade, Hz. Eyyub'un yemininin mahiyeti hakkında bilgi vermemektedir. Bu hususta Tevrat'ta da bir anlatım yoktur. Kadim kaynaklarda ise "Allah tealanın, Eyyub (a.s.)a eline bir demet alıp hanımına vurmasını emretmesinin sebebi hakkında bazı rivayetler vardır. Bunlarda özetle şöyle denilmektedir. "Eyyub (a.s.) hasta iken hanımı bir meseleden dolayı onu kızdırmış bunun üzerine o da hanımına yüz değnek vuracağına dair yemin etmiştir. Eyyub (a.s.) hastalığından iyileşince, Allah Teâlâ, Eyyub´a hizmet eden ve ona karşı şefkatli ve merhametli davranan hanımının bu şekilde cezalandırılmasını hafif­letmiş ve Eyyub´a, eline yüz sopa alarak ona bir defa vurmasını ve böylece ye­minini yerine getirmiş olacağını emretmiştir."[ii]  
[iii] kelimesi, ot, fesleğen ve benzeri şeylerden küçük bir demet manasınadır. Bil ki bu söz, daha evvel, Hz. Eyyûb(a.s)'dan bir yeminin sâdır olduğuna delâlet etmektedir. Bir hadiste, onun hanımına karşı yemin ettiği bildirilmiştir. Âlimler, onun, hangi sebepten ötürü hanımına karşı yemin ettiği hususunda ihtilaf etmişlerdir:"Ayetteki, "Elinle bir demet sap al" ifadesi, "Ayağınla vur" ifadesine atfedilmiştir. "Dığs"
Kadim İslam kaynaklarında, Tevrat'tın Eyyub kıssasındaki yaşamından alınan detaylardan hareketle, olmadık ındî yorumlara gidilerek, Hz. Eyyub'un yemini ve gerçekleştirmesi ile ilgili İsrailiyat ürünü bir sürü malumata yer verilmiştir. Şimdi söz konusu İsrailiyat'a göz atarak bu konuda düşüncelerimizi ifade edelim.
Hz. Eyyub'tan sadır olan "bu yeminin, o kadının, Hz. Eyyûb (a.s)'u şeytana taata meylettirmeye gayretinden dolayı olduğunu söylemek uzak bir ihtimal olduğu gibi, yine saç örüğünü kesip vermesinden ötürü olduğunu söylemek de akıldan uzaktır. Çünkü yiyecek almaya mecbur olan birisinin böylesi bir harekette bulunması mubahtır. Doğruya en yakın olan, o hanımının, Hz. Eyyûb (a.s)'a, bazı işlerinde muhalefet etmesinden ötürü bu yeminin olmasıdır. Çünkü o kadın, bazı işlerini görmeye gidiyor, bu yüzden gecikiyordu. Hz. Eyyûb (a.s), iyileştiğinde ona yüz sopa vuracağına dair hasta iken yemin etti. O kadın, ona çok güzel hizmet ettiği gibi, Cenâb-ı Hak, Hz. Eyyûb (a.s)'un yeminini, hem kendine hem hanımına kolay olan en basit yolla çözdü."[iv]
Razî'nin yaptığı benzeri yorumlar, günümüzün internet ortamında görülen "kopyala-yapıştır" aktivitesi gibi hemen her tefsirde aynı formlarda yer almaktadır. Bu rivayetlerde yer alan ve öncelikle üzerinde duracağımız önemli bir husus vardır. Hz. Eyyub'un yemini sadece Kur'an'da yer almaktadır. Yani gaybi bir olay olan Eyyub'un(a.s) yeminin, mahiyetini çözmek için elimizde başka vasıta yoktur. Müfessirler, yeminle alakalı olarak, Tevrat'taki Eyub kıssasında karısı ile ilgili anlatımlara, kendileri ve İsrailiyat ürünü bir takım hikâyeler! Ekleyip kurgulayarak bir neticeye ulaşmaya çalışmışlarsa da yaptıkları tüm yorumlar, Kur'an noktai nazarından olumsuz addedilecek değerlendirmelerdir. Nitekim Razî bu olumsuzluklara değinmektedir.
Şu halde Eyyub'un yemininin mahiyetini anlamaya çalışmaktansa, onun yeminini tutması gerçeğinin üzerinde yoğunlaşmak gerekir kanısındayız. "..ve lâ tahnes…" "…yeminini bozma…" ifadesi, onun yemininin mahiyetinden önemlidir.
Bu ayetle her ne şekilde yemin etmiş olursa olsun Cenabı Hakk, onun yeminini yerine getirmesini istemiş ve bunun için de bir yol göstermiştir. Bu yüzden tefsirlerde, Hz. Eyyub'un yerine getirdiği yemin şekli hakkında; "bu ayetin hükmünün yalnız Eyyub'a özgü bir şey mi yoksa genel mi olduğu kanısında ihtilaf"[v] edilmiş dolayısıyla bu hususta çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Bu özel durum dolayısıyla bazı müfessirler, Hz. Eyyub'un yemini gerçekleştirme şeklinin ona mahsus[vi] olduğu yorumunu yapmışlardır. Kanımızca bu görüş makul ve isabetlidir.
Konuyu daha iyi anlayabilmek için Kur'an-ı Kerim'de yer alan yemin ayetlerine bir göz atalım: "Allah, kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren yeminlerinizden dolayı sizi sorumlu tutmaz, fakat bilerek yaptığınız yeminlerden dolayı sizi sorumlu tutar. " Bunun da keffâreti, ailenize yedirdiğiniz yemeğin orta hallisinden on fakire yedirmek yahut onları giydirmek yahut da bir köle azat etmektir. Bunları bulamayan üç gün oruç tutmalıdır. Yemin ettiğiniz takdirde yeminlerinizin keffâreti işte budur. Yeminlerinizi koruyun (onlara riayet edin). Allah size ayetlerini açıklıyor; umulur ki şükredersiniz!"[vii]   "Allah sizi kasıtsız yeminlerinizden sorumlu tutmaz. Lâkin kasıtlı yaptığınız yeminlerinizden dolayı sizi sorumlu tutar. Allah gafûrdur, halîmdir."[viii] "Yeminlerinizi aranızda fesada araç edinmeyin, aksi halde (İslâm'da) sebat etmişken ayağınız kayar da (insanları) Allah yolundan alıkoymanız sebebiyle (dünyada) kötülüğü tadarsınız. Sizin için (ahirette de) büyük bir azap vardır."[ix]
Kur'an'da yer alan, yeminlerle ilgili bu ayetlerde; Eyyub kıssasında geçmeyen tanımlamalar bulunmaktadır. Bunlardan biri; "Allah, kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren yeminlerinizden dolayı sizi sorumlu tutmaz, fakatbilerek yaptığınız yeminlerden dolayı sizi sorumlu tutar" ifadesidir. Yeminler kasıtlı ve kasıtsız yapılan olarak ikiye ayrılmakta ve kasıtsız yapılan yeminler istisna tutulmaktadır.
Dolayısıyla kasıtlı yapılan yeminlerin yerine getirilmesi gerekliliği üzerinde durulurken; her halu ve karda mesela zaruret gibi bir şart öne sürülmeksizin; yerine getirilemeyen veya getirilmeyen yeminler hakkında "Bunun da keffâreti, ailenize yedirdiğiniz yemeğin orta hallisinden on fakire yedirmek yahut onları giydirmek yahut da bir köle azat etmektir. Bunları bulamayan üç gün oruç tutmalıdır. Yemin ettiğiniz takdirde yeminlerinizin keffâreti işte budur." Şeklindeayrı bir hüküm beyan edilmiştir.
Bu ayeti kerimeye istinaden; yapılan kasıtlı yeminler yerine getirilmediği veya getirilemediği takdirde bunun kefareti ikame edilmiştir. Binaenaleyh mezkur ayette "..Bunun da keffâreti.." denilerek, yerine getirilemeyen yeminler için, Hz. Eyyub döneminden daha fazla bir açılım, kefaret hükmü tahsis edilmiştir. Her ne şekilde olursa olsun yeminleri yerine getirmeyen veya getiremeyenler için; sadece Eyyub'a(a.s) mahsus olduğu anlaşılması gereken; onun bir demet sapla vurarak yeminini yerine getirmesi gibi –hile-i şer'iyye- bir yola gitmeye gerek kalmamıştır.
Bu aşamada şu önemli hususa değineceğiz. Kur'an ve Tevrat kıssaları arasındaki mücmel/mufassal olgusu haricinde çok önemli bir fark vardır. O da Hz. Eyyub'un yemini ve gerçekleştirmesidir. Bunu şöyle yorumlamak mümkündür. Tevrat'ta yer alan kıssanın muharref hale gelmesi ile yok olan yemin ile ilgili ayrıntı Kur'an tarafından beyan edilerek Tevrat'taki Eyyub kıssasının uğradığı tahrifat düzeltilmektedir. Bunun yanı sıra Hz. Peygamberin kıssaları Tevrat ve İncil'den aşırdığı iddialarına çok kuvvetli bir cevap, delil gelmektedir. Kur'an kıssaları tamamen gaybi beyanlardır ve peygamberin bu kısalarla ilgili bir müdahalesi yoktur.
Hz. Peygamberin bu kıssa nazil olmazdan önce Eyyub kıssası ile ilgili Ehl-i kitap yoluyla diğer Araplar gibi tevatüren bazı bilgi sahibi olmuş olsa bile Kur'an'da beyan edilen Eyyub kıssasının, Tevrat'taki Eyyub kıssasına göre; gerek mücmel beyanı gerekse Eyyub'un yemini ile ilgili fazladan ayrıntısı; Hz. Peygamberin, Kur'an'ın nazil olan Eyyub kıssası ayetlerinden daha önceden bi haber olduğunu bu konuda inisiyatifin tamamen Allah'ın elinde olduğunu ihsas etmektedir.  
Kur'an-ı Kerim'de kıssalar ile ilgili açıklamalar yapan şu ayetler bu konuyu vuzuha kavuşturmaktadır. "(Ey Muhammed!) Bunlar, bizim sana vahiy yoluyla bildirmekte olduğumuz gayb haberlerindendir. İçlerinden hangisi Meryem'i himayesine alacak diye kur'a çekmek üzere kalemlerini atarlarken sen onların yanında değildin; onlar çekişirken de yanlarında değildin."[x]    "(Ey Muhammed!) İşte bunlar sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Bundan önce onları ne sen biliyordun ne de kavmin. O halde sabret. Çünkü iyi sonuç (sabredip) sakınanlarındır."[xi]    "İşte bu (Yusuf kıssası) gayb haberlerindendir. Onu sana vahyediyoruz. Onlar hile yaparak işlerine karar verdikleri zaman sen onların yanında değildin (ki bunları bilesin)."[xii]



Cengiz Duman
Araştırmacı-Yazar



Dipnotlar:

[i] Kur'an/38Sad/41-44.
[ii] Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, A.g.e, c.VII, s.138;
     Konyalı Mehmed Vehbi, A.g.e, c. XII, s. 4806.
[iii] İmam Kurtubi, A.g.e, c.XV, s. 105.
[iv] Fahruddin Er-Râzi, A.g.e, c.XIX, s. 92;
    İbn Kesir, A.g.e, c.IV, s.2142.
    Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, A.g.e, c.VII, s. 138;
    Muhammed Ali Es Sabuni, Safvetü’t-Tefasir, c.V,s.299.
[v] Süleyman Ateş, Yüce Kur'an Ve Çağdaş Tefsiri, c.VII, s.477.
[vi] İmam Kurtubi, A.g.e, c.XV, s. 106. (İlim adamları bu hüküm umumi midir? Yoksa sadece  
      Eyyub'a has bir hü­küm müdür, hususunda farklı görüşlere sahiptir. Mücahid'den bunun
      bütün insanlar hakkında umumi olduğu rivayeti gelmiştir. Bunu İbnu'l-Arabî zikretmiştir.
      el-Kuşeyrî'den de bunun Eyyub'a has olduğunu belirttiği nakledilmiştir.)
[vii] Kur'an/5Maide/89.
[viii] Kur'an/2Bakara/225.
[ix] Kur'an/16Nahl/94.
[x] Kur'an/3Ali-İmran/44
[xi] Kur'an/11Hud/49.
[xii] Kur'an/12Yusuf/102
 

     CENGİZ DUMAN

        ARAŞTIRMACI -
                  YAZAR


B
İRİNCİ BASKISI, 2011, İKİNCİ BASKISI
 
2015 YILINDA EKİN YAYINLARI TARAFINDAN
YAYINLANAN, KUR’ÂNKISSALARININ TARİHSELLİĞİ;
2013 YILINDA PINAR 
YAYINLARI TARAFINDAN YAYINLANAN,
KUR’ÂN 
PERSPEKTİFİNDEN ÜÇ KRAL İKİ PEYGAMBER;
2015 YILINDA SÜLEYMANİYE VAKFI YAYINLARI
TARAFINDAN YAYINLANAN,   KUR’ÂN PERSPEKTİFİNDEN
 ZÜLKARNEYN VE YE’CÛC ME’CÛC, İSİMLİ ÜÇ KİTABIN
YANISIRA; İNTERNET ORTAMI ÜZERİNDEN YAYINLANAN
 “DİNLERDE ARINMA İBADETİ OLARAK GUSÜL” VE
 “MECUSİLİK/ZERDÜŞTLÜK DİNİ” İSİMLİ İKİ E-KİTAB’LARIN
YAZARIDIR. KUR’ÂN-I KERÎM KONULARI, KUR’ÂN KISSALARI
 VE TEVRÂT - İNCÎL KISSALARI BAĞLAMI ÜZERİNDEKİ ÇOK
 YÖNLÜ ARAŞTIRMALARI, TÜRKİYE’DEKİ ÖNDE GELEN
İSLÂMİ DERGİLER VE İNTERNET ÜZERİNDEKİ ÇEŞİTLİ
İSLÂMİ WEB SİTELERİNDE HALEN YAYINLANMAKTADIR.
AYNI ZAMANDA “WWW.KURANKİSSALARİ.COM“ VE
 “WWW.KURANKİSSALARİ.TR.GG” WEB SİTELERİ
MODERATÖRLÜĞÜNÜ SÜRDÜRMEKTEDİR.
 
* KİTAP *  




*E-KİTAP*


 
 
 
DİNLERDE ARINMA İBADETİ OLARAK GUSÜL

Facebook beğen
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol