"Su"dan bahane Oyalama Şahane

        "SU"DAN BAHANE OYALAMA ŞAHANE!........

 
 
Küresel ısınmanın etkileri olarak lanse edilen kuraklık her yönden toplumları etkilemeye devam ediyor. Uzun vadeli devlet politikalarının olmaması vatandaşlar açısından oldukça eziyetli bir susuzluk dönemini yaşattıracak gibi gözüküyor.
Yıllarca yatırım yapılmayan barajlardaki sular “dibe vurmuş” vaziyete geldiler. Sular üzerine alternatif planları olmayan Türkiye; vatandaşlarına, küresel ısınma mazereti ile tarım ve diğer yaşam ihtiyaçları için zaruri olan suyu “gıdım” “gıdım” sunmakta ancak ücretine gelince “apaz” “apaz” almaktadır.
Yıllarca şehirlerin makyajı olan üst yapı üzerinde “oysal” amaçlarla devasa yatırımlar yapan mahalli idareler ve hükümetlerin; uzun vadeli olmayan ve vatandaşların oy vermeyecekleri, alt yapı hizmetlerinde; olması gereken yatırımları ya askıya almışlar ya da ağır davranmışlardır. Ulaşım da zaruri ancak, su olmazsa olmaz bir ihtiyaç olduğu halde susuzluğun son raddesine gelen büyük şehirlerde bile alel acele yatırımlarla su tedarik edilmeye çalışılmaktadır.
Bunun en tipik örneği Ankara şehridir. Ankara’ya uzanan kara yollarından şehre girdiğinizde “Avrupai” modern ve bol bütçeli yatırımlarla, ulaşım ve diğer şehircilik alanlarında dev atılımlar yaptığını görürsünüz. Ankara her gün gelişen ve değişen; şehircilik ve çevre konularında Türkiye’nin en iddialı bir şehri olmasına rağmen gelin görün ki yaşam için olmazsa olmaz su yatırımlarındaki eksiklik ve geç yatırımlar yüzünden zor günler geçirmektedir.
Seksen yılın birikimi; Çamlıdere, Kurtboğazı, Bayındır, Çubuk gibi barajlarda toplanan suların tüketimi ile bugüne gelen Ankara; son yıllarda yaşanılan kuraklığın sonucu, susuzluğu yaşama endişesinde olan büyük şehirlerden biri haline gelmiştir.
Kuraklığın neticesi olan susuzluk endişesi ile 2007 yılının ikinci yarısında yapılan su kesinti programı fiyasko ile neticelenmiş; alternatif olarak alel acele devreye alınan Kızılırmak suyu projesi ise Ankaralılara endişeli günler yaşatmaktadır.
Ankaralının yaşadığı kesinti programı sonucu harcadığı bidon, su tankı, tankerle sulama gibi ek maliyetler bir kenara; getirilen Kızılırmak suyuna yapılan yatırımlar sebep gösterilerek suya yapılan zam, kaşıkla gelen bütçelerinden kepçeyle gittiğini göstermiştir. Devasa ulaşım ve diğer yatırımlar yüzünden her hangi bir zam görmeyen Ankaralılar, olmazsa olmaz ihtiyaç su için ha bire ek maliyetler ödemek zorunda kalmaktadırlar.
Ödediği ek maliyetler bir kenara Kızılırmak’tan gelen suyun sağlık yönünden yeterliliği tartışmaları yüzünden, su içmek ve kullanmakta çekince içersindedirler. Bu yüzden kobay gibi 21 gün Kızılırmak’tan gelen tartışmalı su, Ankara halkına habersizce içirilmiş; bunun sonunda salgın vakaları olmadığı dolayısıyla Kızılırmak suyunun sağlıklı olduğu iddia edilerek Ankara halkının sağlığı üzerinde denemeler yapılmıştır.
Sağlıklı diyenlere bakarsanız suyu afiyetle içebilirsiniz; ancak sağlıksız diyenlere bakarsanız hemen olmasa bile uzun vadede, ağır metal içeren bu su yüzünden sağlık sorunları yaşamanız kaçınılmazdır. Sağa bak sağlıklı, sola bak sağlıksız; parana güvenirsen damacana kaynak suları en sağlıklısı…
Ankaralı ne yapacağını şaşırdı!.. Su kesintisi var, sözde küresel ısınma sonucu barajlarda su kalmadı!.. Nasıl kalmadıysa?... Altı ay önce ölü yüzeyden su verildiği söylene barajlardaki sular hala bitmedi!... Yağışlı bir kış geçmesine rağmen barajlardaki doluluk oranları hep aynı %2 !... Kimin doğru kimin yalan söylediği belirsiz. Ebe sobe oyunu gibi su üzerinde Ankara’lı ile oynanıyor!..
Yeni getirilen Kızılırmak suyu ise sağlıksız, üstelik zamlı!.. Kaynak suyu içerseniz de pahalı!... Kaynak suyunu içmeyi bırakın bir de yemeklere de kullanmak gerekiyormuş!... Neredeyse elinizi yüzünüzü, hatta banyoyu da kaynak suyu ile yapmak gerekiyormuş!?... Küresel ısınmanın, yöresel kazıkları; işte size sudan sebepler!.........
İşte; devlet, hükümet ve mahalli idare yönetimlerindeki kısır anlayışların su konusunda ulaştığı çıkmaz sokak!... Devlet, hükümet, belediyeler hep haklı; vatandaşlar; hem haksız hem kazıklanan hem de oyları alındığı halde karşılığı türlü yalan manevraları ile verilmeyen, enayiler!.....


Cengiz Duman
Araştırmacı-Yazar

     CENGİZ DUMAN

        ARAŞTIRMACI -
                  YAZAR


B
İRİNCİ BASKISI, 2011, İKİNCİ BASKISI
 
2015 YILINDA EKİN YAYINLARI TARAFINDAN
YAYINLANAN, KUR’ÂNKISSALARININ TARİHSELLİĞİ;
2013 YILINDA PINAR 
YAYINLARI TARAFINDAN YAYINLANAN,
KUR’ÂN 
PERSPEKTİFİNDEN ÜÇ KRAL İKİ PEYGAMBER;
2015 YILINDA SÜLEYMANİYE VAKFI YAYINLARI
TARAFINDAN YAYINLANAN,   KUR’ÂN PERSPEKTİFİNDEN
 ZÜLKARNEYN VE YE’CÛC ME’CÛC, İSİMLİ ÜÇ KİTABIN
YANISIRA; İNTERNET ORTAMI ÜZERİNDEN YAYINLANAN
 “DİNLERDE ARINMA İBADETİ OLARAK GUSÜL” VE
 “MECUSİLİK/ZERDÜŞTLÜK DİNİ” İSİMLİ İKİ E-KİTAB’LARIN
YAZARIDIR. KUR’ÂN-I KERÎM KONULARI, KUR’ÂN KISSALARI
 VE TEVRÂT - İNCÎL KISSALARI BAĞLAMI ÜZERİNDEKİ ÇOK
 YÖNLÜ ARAŞTIRMALARI, TÜRKİYE’DEKİ ÖNDE GELEN
İSLÂMİ DERGİLER VE İNTERNET ÜZERİNDEKİ ÇEŞİTLİ
İSLÂMİ WEB SİTELERİNDE HALEN YAYINLANMAKTADIR.
AYNI ZAMANDA “WWW.KURANKİSSALARİ.COM“ VE
 “WWW.KURANKİSSALARİ.TR.GG” WEB SİTELERİ
MODERATÖRLÜĞÜNÜ SÜRDÜRMEKTEDİR.
 
* KİTAP *  




*E-KİTAP*


 
 
 
DİNLERDE ARINMA İBADETİ OLARAK GUSÜL

Facebook beğen
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol