RAMAZAN DAVULCUSU KAPIDA
Ramazan başlamadan “magazini” başlayan Ramazan davulcusunun, her seneki mutat haberleri ile tüylerimiz diken diken olmaya başlıyor, mübarek Ramazan ayı girmeden...
Yok efendim kurs veriliyormuş, yok her mahallenin davulcusuna izin kağıdı veriliyormuş; envayi çeşit “sulu” Ramazan davulcusu magazin haberleri gülelim mi somurtalım mı anlayamadık?
Ramazan başlaması ile birlikte her sahurda yaşanan eziyetler! siftah etmeye başlıyor.. Her sene mutat olan, her sahurdaki çile, davullu “rahatsız etme eylemi”!..
Koskoca mahallede bir davulcu… Atmış davuluyla kendini kamyonetin arkasına, sahur vaktine neredeyse iftar! kadar vakit varken, kafayı ütülemeye… Hangi makamdan çalıyor anlamak ne mümkün? Maksat işte görsünler dambır-dumbur, tangır-tungur davulu döve döve geziyor mahallede, sözde milleti sahura kaldırmaya!..
Ya eskisi gibi değil ki, evlerde milletin çalar saati var, saat fonksiyonlu cep telefonu var, televizyon veya müzik setlerinin “on-timer” fonksiyonları var; insanlar istediği zamanı ayarlayıp kalkabilirler. Gecenin, herkese uymayan sahur vaktini davulcu amcam! Tayin ediyor... O da koca mahallenin bir başından bir başına, sözde davul çalma işlevini göstermek için başlıyor teravihten sonra davula vurmaya!...
Nerede ezanların sesi kılmayanları rahatsız ediyor diye feveran eden “beynamaz” münadiler!... Neredesiniz yahu!... Şu Ramazan davulcularına da isyan etsenize!...Adamlar resmen mahalleyi rahatsız ediyorlar. Kimsenin dur dediği yok.
Burası Türkiye! Hadi geçtik bundan… Ramazanın ilk haftası bitmeden iftarda başlıyorlar bir gurup ne idüğü belirsiz gurup evlerin önünde davul çalıp bahşiş istemeye… İstersen verme küfür mü yersin, lanet mi dinlersin, olmadı taşlanır, yuhalanır mısınız bilmem?... Kapıya çıksan bir dert çıkmasan bir dert… Hadi bu defalık bahşiş verdiniz vermediniz bir şekilde savdınız değil mi? Bir hafta sonra bir daha aynı merasim… Yahu geçen geldiniz verdik veya vermedik bu sefer ne oluyor diye sorsanız; abi o biz değildik, başka birileri sizi kandırmış valla billa… Hayda… Uysan bir dert uymasan bir dert… Aldatıldığına mı yanasın, bu heriflerin kapının önünde cazgırlık yapıp rahatsız ettiklerine mi?
Elinde izin kağıdını göstererek kendilerinin bu mahallenin Ramazan davulcusu olduğunu iddia edip kapı kapı ağlayıp inleyip lobi yapıp “hak ediş”lerini bir başka yolla arayanları da hatırlatalım. Kazara kapıyı açar da kene gibi bahşiş almadan kapıdan ayrılmayanları görürseniz hiç şaşmayın. Bu arkadaşlar! Kandırılan davulcular! canım... Haklarını karakolda değil sizin kapınızda ve sizin bahşişinizle arıyorlar ve mağduriyetlerini gideriyorlar da…Verin üç beş kuruş canım… Kapıya kadar gelmişler…
Daha bitme ki, Bayram günü de gelirler, hele bayramı bekleyin…Ayıp oluyor diye mi bahşiş verirsiniz, Allah müstehakınızı versin diye mi verirsiniz, sizin tercihiniz.
Sanmayın ki bu Ramazan davulcusu eziyeti bu sene son bulacak, iyi bilin ki, gelecek sene de bu devam eder, ondan sonraki sene de.. Ortalık başıboş sanki, ne diyaneti var, ne çevrecisi…
Yeter kardeşim yeter!... Davulunuz da davulcunuz da sizin olsun, şu sahurumuzu bari rahat bırakın, şu kısacık sahur keyfimizi bize bırakın!...
Cengiz Duman
Araştırmacı-Yazar
|