Süleyman’ın Ölümü
“ Süleyman‘ın ölümüne hükmettiğimiz zaman, ancak değneğini yiyen kurt onun ölümünü cinlere fark ettirdi. 0 ölü olarak yere düşünce, ortaya çıktı ki, şayet cinler gaybı bilmiş olsalardı alçak düşüren bir azab içinde kalmazlardı.”(Sebe/14)
Süleyman @, babasından devraldığı hükümdarlığı adaletle; Allah’tan aldığı Resullüğü hak ile yerine getirip eceli geldiğinde vefat ettirilir. Emrindeki cinlerin bu olaydan haberleri olmaz. Dolayısıyla azab içinde hayatları devam eder. Eğer Süleyman’ın ölümünden haberleri olsalardı isyan eder kurtulurlardı.
Müfessirler ise bu ayete farklı bir açıdan yaklaşırlar. Mehmed Vehbi Efendi’ye göre: “Nastan aylarca uzlet edip hiç kimseyle ihtilat etmeksizin ibadetle meşgul olarak evvelden beri adeti olduğundan, herkes eski adetine hamletmiş ve ölümü hatırlarına gelmemişti. 0 zamanda asaya dayanarak ibadet etmek caiz olduğundan asa üzerine dayanması da adet-i sabıkaya muvafık olduğu cihetle tul-u müddet vefat ettiği halde asa üzerinde kalacağı görülmüş bir şey olmadığından hiç kimsenin şüphesini dai olmadı. Hâlbuki cinniler biz gaybı biliriz diyerek halkı aldatıyorlardı.” 9
Raziye göre: “Süleyman bazen tam bir gündüz gece ayakta Allah’a ibadet ederdi. Hatta bazen daha da uzatırdı. Bir asası vardı, ona dayanarak O’nun huzurunda dururdu. İşte böyle bir ibadeti sırasında değneğe dayanmış iken vefat ettirildi. Askerleri kendisini ibadette sanıyorlardı. Böylece günler, aylar geçti. Sonra Allah işin ortaya çıkmasını isteyince kurt, Süleyman’ın değneğini kemirerek çürüttü ve Süleyman yere düştü. Süleyman’ın öldüğünü daha önce fark etmeyen ve kendilerinin gaybı bildiğini zanneden cinler, bu durum karşısında gaybı bilmediklerini anladılar.” 10
Ayeti açıklamak için müfessirlerin yaptıkları yorumlar oldukça ilginç. Asa'ya dayalı olarak günler haftalar hatta aylar geçirip ibadet etmek gibi bir ibadet çeşidi bulunarak olayı izah etmek çok acayip bir yorum olsa gerektir. Hal böyle olsa bile namazın sadece kıyam bölümünü ikmal edip diğer erkânlarını yerine getiremeyen biri derhal fak edilirdi. Hele hele asaya dayanarak namaz kılan birinin rahatsızlığından ötürü bunu yapsa gerektir ki eğer böyle ise oturarak namazı kılabilirdi. Büyük bir hükümdarlığın sahibine bu uzun müddet içerisinde hiç bir şey danışılmaması mümkün olmazdı. Kırk gün toplumundan ayrılan Musa peygamberin, döndüğünde onları buzağıya tapar bulması; Süleyman’ın böyle çok uzun müddet toplumdan ayrı kalmasının mümkün olmadığına delalettir.
Ömer Rıza Doğrul’a göre: “Süleyman’ın dayandığı değnek, onun saltanatıdır. Değneğini yiyen kurt da oğlunun idaresizliği ve zaafıdır. Cinler de kendisinin emri altına giren yabancılardır. Süleyman’ın ölümünden sonra onun saltanatına musallat olan oğlu Rehoboam, sefa zevke daldığından, onun saltanatını kemirdi, çürüttü, sonunda İsrailoğulları’na hizmet eden, boyun eğen kabileler, artık onlara boyun eğmediler. " 11
Tevratta da Süleyman’ın ölümünden sonra yerine oğlu Rehoboam'ın geçtiğini fakat ülkeyi babasının yönettiği gibi iyi yönetemediğini anlatır. Dolayısı ile Süleyman’ın ölümünden sonra yerine geçen oğlu adaletle ülkeyi yönetememiş, fakat emrindeki köleler, kavimler idareye tabi olarak itaatten ayrılmamışlardır. Ne zaman ki Süleyman’ın ölümünü haber almışlar o zaman idareye karşı gelerek, tabi olmaktan imtina etmeye başlamışlardır. Eğer Süleyman'ın ölümünü daha evvel haber almış olsalardı, itaat etmeyerek isyan edecekler ve baskıdan kurtulacaklardı.
Tevrat'ta Süleyman'ın @ ölümünden sonra oğlu rehavam'ın ülkeyi idare edemediğini; yönetime hem İsrail halkı hem diğer tebaanın başkaldırdığı anlatılmakta ve bu durum İsrail krallığının Yahuda ve İsrail olarak ikiye bölünmesine kadar giden sürecle sonuçlandığı görülmektedir. " İhtiyarların öğüdünü reddeden Kral Rehavam, gençlerin öğüdüne uyarak halka sert bir yanıt verdi: "Babamın size yüklediği boyunduruğu ben daha da ağırlaştıracağım. Babam sizi kırbaçla yola getirdiyse, ben sizi akreplerle yola getireceğim." " Kralın kendilerini dinlemediğini görünce, bütün İsrailliler, " " Ey İsrail halkı, haydi evimize dönelim! " Rehavam da yalnızca Yahuda kentlerinde yaşayan İsrailliler'e krallık yapmaya başladı. " İsrailliler Kral Rehavam'ın gönderdiği angaryacı başı Hadoram'ı taşa tutup öldürdüler. Bunun üzerine Kral Rehavam savaş arabasına atlayıp Yeruşalim'e kaçtı. " " İsrail halkı, Davut soyundan gelenlere hep başkaldırdı " (2.Krallar,10/13-19)
Hz Süleyman’ın ölümü hakkında Tevrat'ta muharref ifadeler vardır. " Kral Süleyman firavunun kızının yanı sıra Moavlı, Ammonlu, Edomlu, Saydalı ve Hititli birçok yabancı kadın sevdi. " " Bu kadınlar RAB'bin İsrail halkına, "Ne siz onların arasına girin, ne de onlar sizin aranıza girsinler; çünkü onlar kesinlikle sizi kendi ilahlarının ardınca yürümek üzere saptıracaklardır" dediği uluslardandı. Buna karşın, Süleyman onlara sevgiyle bağlandı. " Süleyman'ın kral kızlarından yedi yüz karısı ve üç yüz cariyesi vardı. Karıları onu, yolundan saptırdılar. " " Süleyman yaşlandıkça, karıları onu başka ilahların ardınca yürümek üzere saptırdılar. Böylece Süleyman bütün yüreğini Tanrısı RAB'be adayan babası Davut gibi yaşamadı " Saydalılar'ın tanrıçası Aştoret'e ve Ammonlular'ın iğrenç ilahı Molek'e taptı." (1.Krallar,11/1-5)
Allah tevratta geçen Süleyman peygamber hakkındaki bu çirkin iftirayı şiddetle reddeder. " Şeytanların Süleyman’ın hükümdarlığı hakkında söylediklerine uydular. Oysa Süleyman kafir değildi, ama insanlara sihri öğreten şeytanlar kafir olmuşlardı.” (Bakara/102).
Gerek müfessirlerin yaptığı yorumlar, gerekse Ömer Rıza Doğrul’un yaptığı izah, sonuçta vakıayı anlamaya yönelik ferdi görüşler olarak alınmalı, ama nihai tespit olarak değerlendirilmemelidir. Zira Rabbimiz bu detay üzerinde Kur'an'da fazla durmamış, asıl mesajı, öne çıkarmıştır: "...Şayet cinler gaybı bilmiş olsalardı alçak düşüren bir azab içinde kalmazlardı.”
Bizler için önemli olan husus budur. Ölümün nasıllığının bilinmesi bizlere pek bir şey kazandırmayacaktır. Hatta belki de gereksizdir.
Cengiz Duman
Araştırmacı-Yazar
|